Examples of using "D'y" in a sentence and their turkish translations:
Gitmeme izin ver.
Gitmene izin vereceğim.
Oraya gitmemize ne dersiniz?
Gitsek iyi olur.
Gitmek için söz verdim.
Tom gitmeyi reddetti.
Oraya gitmem gerekiyor.
Onun gitmekten alıkoyacağım.
Orada olduğuma sevindim.
Ben gitmeye korkuyorum.
Oraya gitmek için sabırsızlanıyorum.
Oraya gitmeye karar verdim.
Gitmeyi reddediyorum.
Gitmek için sabırsızlanıyorum.
Sanırım gitme zamanı.
Şimdi gitsen iyi olur.
Lütfen gitmeme izin verin.
Gitmenize gerek yok.
- Mutlaka gitmek zorunda değilsin.
- Gitmek zorunda değilsin.
- düşünmeye tahammülü yok'.
Oraya gitmesen iyi olur.
Yoluma gitsem iyi olur.
Oraya gitmeme izin verir misin?
Gitme zamanı.
Gitsek iyi olur.
Ben tamamen dönmek niyetindeyim.
Oraya gitmemi tavsiye etti.
Oraya yalnız gitmeyi planlıyorum.
Oraya gittiğime pişmanım.
Hepimiz gitmeyi hak ediyoruz.
Gitmek için heyecanlıyım.
Bunun hakkında düşünmeyi bırakmak istiyorum.
Gitmeden önce yemek yemelisiniz.
Bizzat gitsen iyi olur.
Sanırım yaklaşık gitme zamanı.
Yağmur gitmemi engelledi.
Şimdi gidebilirim.
O üzerinde düşünüyor.
- Orada ne yapıyor?
- O orada ne yapıyor?
Neredeyse gitme zamanı.
Trenle gitmeye karar verdim.
Şahsen orada olmayı planlıyorum.
Dick oraya yalnız gitmeyi planlıyor.
İçeri giriyoruz.
Şimdi gitsem iyi olur.
Biz erkenden orada olmaya çalışacağız.
Kaçmak için şansım yoktu.
O, gerçekten gitmek istiyor.
Tom'un gitmesine gerek yok.
Oraya zamanında varmak için koştu.
Oraya otobüsle gitmek iki saat alır.
Tom'la gitmek zorunda değilsin.
Bunun için hazır olduğumdan emin değilim.
Oraya mümkün olduğunca çabuk ulaşmaya çalışacağız.
Pekâlâ, başlamadan önce bunu atacağım.
Bunun için bir şey yapmanın zamanı geldi.
aşağı ulaşmanın yolunu arayacağım.
Otobüsle gitmek daha ucuzdur.
Oraya yürüyerek gitsen iyi olur.
Gitmek zorunda değilim.
Tramvayla gitsen iyi olur.
O benim yalnız gitmemi emretti.
Yağmur yağsa bile gideceğim.
Şiddetli yağmur gidişimi engelledi.
Oraya gitmek için özel bir nedeni yoktu.
Oraya gitmek için Tom'un da planları var.
Onun hakkında düşünmeden edemiyorum.
Mutlaka gitmek zorunda değilsin.
Şuna bir baksam iyi olur.
Sanırım gitme zamanı.
Gitmeye çok istekli değilim.
Ben de gitsem iyi olur.
Gitmeden önce gömleğimi değiştireceğim.
Sadece başka bir patlama vardı.
Onu yaptırmak için bir yol bulmak zorundayız.
"Yarın gece partime gelecek misin?" "Orada olmaya çalışacağım."
Çocuklar, benim için gitme zamanı.
Gitsen iyi olur. Geç oluyor.
Bir komedyenin o kulübe girmesi çok zor.
Neyse ki başarıya ulaşmanın bir sürü yolu var.
Oraya gitmektense burada kalmayı tercih ederim.
Tam gitmek üzereydik.
İlginç bir teklif. Bunu düşünmeliyim.
Sonunda gitmeye ve Tom'u görmeye karar verdim.
Gitsen iyi olur.
sence de bundan vazgeçmenin zamanı gelmedi mi?"
her zaman cevap verirken zorlanıyorum:
- Gitmeye korkuyorum.
- Ben gitmeye korkuyorum.
Okul zorunlu olmasa, oraya gitmekten vazgeçerim.
Ben kendim gitmek yerine oğlumu göndereceğim.
İçeri girebileceğimizi sanmıyorum.
- Gidebilirsin.
- Gitmek için özgürsün.
Kendim gitmek yerine bir kurye gönderdim.