Examples of using "Persuadé" in a sentence and their turkish translations:
Onun tekrar denemesi gerektiği konusunda onu ikna ettim.
Öneriyi kabul etmesi için onu ikna ettim.
Erkek kardeşimi katılması için ikna ettim.
en zeki adama açıklanamaz."
Doktor sigarayı bırakması için onu ikna etti.
Onun zamanında geleceğinden eminim.
Onu evini satmaya ikna ettim.
O, işini bırakma konusunda onu ikna etti.
- Onu gitmemesi için ikna ettik.
- Gitmemesi için onu ikna ettik.
Tom'u Mary ile Boston'a gitmesi için ikna ettim.
Ben onu yapmaya kandırıldım.
Sanırım Tom'u bize yardım etmesi için ikna ettim.
Arabasını bana ödünç vermesi için annemi ikna ettim.
Onlar Bay Jones lehine oy vereceklerine ikna oldular.
Ben maymuna ateş etmemesi için polisi ikna ettim.
Polis silahını teslim etmesi için suçluyu ikna etti.
Belki Tom bize yardım etmesi için ikna edilebilir.
Dan Linda'yı onunla birlikte Londra'ya dönmesi için ikna etti.
O, kendisiyle evlenmesi için onu ikna etti.
Tom Mary'yi yeni arabasını kendisine ödünç vermesi için ikna etti.
Onu onu yapması için ikna etti.
"Balıklarla oyun oynuyor." diye düşünmeden edemedim. Oyun oynama, sosyal hayvanlarda sıkça görülür.
O, onu yeni bir ev alması için ikna etti.
Buzdolabında yiyecek bir şeyler bulacağına eminim.
- Ben ikna edilmedim.
- Ben ikna olmadım.
O, onu rüşvet almaya ikna etti.
O, onu konsere gitmeye ikna etti.