Examples of using "Fermement" in a sentence and their turkish translations:
O onu sıkıca tuttu.
gönülden inanıyoruz ki
Raketi sıkı tut.
Onu bütün kalbimle diliyorum.
O, sıkıca elime tutundu.
Sıkı tutun yoksa düşeceksin.
O, dalı sıkıca tuttu.
Tırabzanı sıkıca tutun.
en zeki adama açıklanamaz."
İki parça birlikte sıkıca yapıştırıldı.
Lütfen bu merdiveni sabit tut.
Dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı.
Yeni bir başlangıcın mümkün olduğuna sürekli inanıyorum.
- O, onu sıkıca tuttu ve gitmesine asla izin vermedi.
- Onu sıkıca tuttu ve hiç bırakmak istemedi.
İpi sıkıca tuttum böylece düşmedim.
Tom Mary'nin ellerini aldı, ve onları sıkıca tuttuç
Koca gözlerini hedefinden ayırmayan saldırgan bir avcı.
Düşmemek için ipe sıkıca sarıldım.
Ben, plana karşı taban tabana zıtım.
Bu nedenle kendime bir pelerin yaptım ve iyice içine saklandım.