Examples of using "D'arrêter" in a sentence and their turkish translations:
Ben bırakmaya çalışıyorum.
Dur, diyorum.
Sigara içmeyi bırakmaya çalışıyorum.
Sigarayı içmeyi bıraksan iyi olur.
Paydos edelim mi?
İnsan olma durumunun
Sigara içmekten vazgeçmeye çalışıyor.
Sigarayı bırakmaya karar verdi.
- Kavgayı ayırmaya çalışıyordum sadece.
- Kavgayı durdurmaya çalışıyordum yalnızca.
O sigarayı bırakmaya karar verdi.
- Ona durmasını söyledim.
- Durmasını söyledim.
Sigarayı bırakmak zordur.
Ona sigaradan vazgeçmesini tavsiye ettim.
O ona içmekten vazgeçmesini tavsiye etti.
O ona sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
Ona onun tarafından içmeyi bırakması tavsiye edildi.
Sigarayı bırakması için ona onun tarafından nasihat edildi.
Kadınlara sinirli olmamaları söyleniyor.
Sigarayı bırakmak zordur.
Yoko'yu sigarayı bırakması için ikna ettim.
Sigarayı bırakmanı tavsiye ediyorum.
Ben İngilizce yazmayı durdurmaya karar verdim.
Tom sigarayı bırakmaya karar verdi.
Babam içki içmekten kaçınmaya çalışıyor.
Sigarayı bırakmaya karar verdiniz.
Bob sık sık sigarayı bırakmak için çalışır.
Durdurma vaktinin geldiğini biliyordum.
Sigarayı içmeyi bıraksan iyi olur.
O, ona çok fazla çalışmayı durdurmasını tavsiye etti.
Frenin işlevi arabayı durdurmaktır.
Tom'dan onu yapmayı kesmesini istemiştim.
- Doktoru ona sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
- Doktoru ona sigarayı bırakması tavsiyesinde bulundu.
Doktor sigarayı bırakması için onu ikna etti.
Doktorum sigarayı bırakmamı tavsiye etti.
O, sigarayı bırakmakta haklıydı.
Sigarayı bırakmak onun için olanaksızdır.
Doktorum sigara içmeyi bırakmamı söyledi.
Öğretmen onlara kavgayı durdurmalarını söyledi.
Sigarayı ne zaman bırakmayı tasarlıyorsun?
- Tom'u durdurmaya çalışıyorum.
- Tom'u durdurmayı deniyorum.
Bir taksi durdurmaya ihtiyaç yoktu.
Derhal sigarayı bıraksan iyi olur.
Ona onun tarafından sigarayı bırakması tavsiye edildi.
Şimdi, hayal etmeyi durdumanızı istiyorum
sigarayı bıraktırmayı, egzersize başlamayı
Babamın içki içmekten vazgeçmesi zordur.
Televizyon izlemeyi kesmenin zamanıdır.
Tom Mary'ye yemeyi durdurmasını söyledi.
O sigarayı bırakmaya kesin karar verdi.
Ben iç çamaşırı giymeye son verme kararı aldım.
Boş yere sigarayı bırakmayı denedi.
Mary sigarayı bırakmaya karar verdi.
Tom'un sigarayı bırakmak için irade gücü yok.
Herhangi bir doktor size sigarayı brakmanızı söylerdi.
O, sigara içmeyi bırakmak için karar verdi.
Doktor ona çok fazla çalışmayı bırakmasını önerdi.
O sigarayı bırakmaya çalıştı ama nafile.
Bir polis memuru arabayı durdurmamı söyledi.
Doktorum bana bu ilacı almayı bırakmamı önerdi.
O ona o ilacı almayı durdurmasını tavsiye etti.
Vanayı çevirerek su akışını kontrol etmeye çalış.
Lütfen durmanı söyleyene kadar devam et.
Doktor, babama sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
Doktor Bay Smith'e sigarayı bırakmasını söyledi.
Sanırım mola vermemin zamanıdır.
O ona sigaradan vazgeçmesini tavsiye etti fakat o onu dinlemezdi.
Abd savaş sırasında İngiltere ile olan ticareti durdurmayı denedi.
Ona durmasını söyledim.
Keşke abur cubur yemeyi durdurmak için irade gücüm olsa.
O, ona durmasını söyledi.
Doktor Tom'a köpek maması yemeyi durdurmasını söyledi.
O birkaç kez sigarayı bırakmak için çalıştı, ancak başarısız oldu.
Birçok kez sigarayı bırakmaya çalıştı ama boşuna.
ulaşmamız gereken güzel, mükemmel bir iyilik durumu olduğunu
İnsanlar sevmeye başlamayı seçebilirler ama durdurmayı seçemezler.
Ivır zıvır yiyecek yemekten vazgeçmek için irade gücüne sahip olmadığım için kendimden nefret ediyorum.
ve Berthier, Napolyon'u Smolensk'teki ilerlemeyi durdurmaya ikna etmeye çalışanlar arasındaydı.
O, sigarayı bırakmak için söz verdi.
Ben onun istifa etmesini isteyemem.
Her zaman sigara fiyatları yükseliyor, çok sayıda insan sigara içmeyi bırakmaya çalışıyor.
Kadın diyet yapacağına, sigarayı bırakacağına ve fiziksel egzersiz yapacağına söz verdi.
O ona o ilacı almayı durdurmasını tavsiye etti fakat o ihtiyacı olduğunu düşünüyordu.
Asla sana gitmeni söylemedim.
Lütfen dur.
İnsanlar seçtiklerinde sevmeye başlayabilir ama biten sevgi geldiğinde seçenekleri yoktur.
Sigarayı bırakmakmalısın.