Examples of using "Pénètre" in a sentence and their turkish translations:
Hologram burada, yeşil ışık geçiyor,
Zemine çok az ay ışığı ulaşır.
toprağa gelir.
Bir bilgisayar korsanının web sitemize erişmesi muhtemel değil.
Kanınıza girdikten sonra enfeksiyon kaparsınız
ışık deriye nufüz edecek kadar güçlü.
O, her sabah okul binasına girerken onu selamlar.
Bu şey derime nüfuz ederse su toplamasına neden olabilir. Ellerinizi kanatabilir