Examples of using "Meurent" in a sentence and their turkish translations:
İnsanlar ölüyor.
Bitkilerim ölüyor!
Mühim olan insanların ölüyor olması
Bitkiler susuz ölürler.
plastik yüzünden ölüyor.
telef olup ölüp gidiyorlar
Çiçekler su olmadan ölür.
İnsanlar hep ölüyor.
ringde ölen boksörler.
İnsanlarsa ilaçları karşılayamadıklarından
Açlıktan ölen çocukları düşün.
Afrika'da çoğu çocuk açlıktan ölüyor.
İnsanlar öldürüldükleri zaman ölürler.
enerjileri tükendikten sonra ise karıncaların hepsi ölüyor
toprağa gelir.
Korkaklar ölmeden önce defalarca ölürler.
Çiçekler sulanmazsa ölürler.
Arılar neden soktuktan sonra ölürler?
Bu, yaşayan balıklar için ya boğulmak demek ya da ölümüne ezilmek.
hayır ölmüyorlar. Yüzebiliyorlar üstelik
Ülkede çok sayıda insan açlıktan ölüyor.
Her yıl milyonlarca insan açlıktan ölüyor.
Tüm canlılar bir gün ölür.
Her on yılda kaç genç atletin öldüğünü görüyorsunuz.
Sence her yıl kanserden kaç kişi ölür?
Trafik kazalarında birçok insan ölür.
- "Tanrıların sevdikleri genç ölür", denirmiş eskiden.
- "Tanrıların sevdiği insan genç ölür", demiş eskiler.
Kalbim açlıktan ölen o çocuklar için sızlıyor.
İnsanlar yaşarken uykudadır, öldüklerinde uyanırlar.
Tanrılar bile artık kimse onlara inanmadığı zaman ölür.
Her yıl, milyonlarca insan Afrika'da açlıktan ölmektedir.
Dünyada her yıl kaç kişinin açlıktan öldüğünü biliyor musun?
Önlerinde çok zor bir yol var. Ama stratejileri böyle. Hızlı yaşa, genç öl.
Neredeyse bütün erkekler ilaçlarından öldüler hastalıklarından değil.
Savaşlarda ölen tüm insanları düşündüğümde üzülüyorum.
Her geçen gün dünyanın her yerinde milyonlarca insan sokaklarda açlıktan ölüyor.
Dünyada acından ölen çocuklar olduğu için tabağındaki tüm yiyeceği ye.
Öldürmüyor mu? Gerçeklerden kaçmayalım artık. Aaa doğru doğru, gripten ölen daha çok insan var sonuçta.