Examples of using "Migration" in a sentence and their turkish translations:
Afrika bir göç kıtasıdır.
Dünyadaki en büyük göçtür bu.
Bugün küresel göç için hazırlanmaya başlamalıyız.
Bu aslında Dünya'daki en büyük hayvan göçü.
Annem gibi bazıları da Büyük Göç vagonuna bindi --
Şimdi iklim göçü için plan yapmaya başlarsak ne anlama gelir?
Ölüm iki şeyden biridir.O ya ölümlülüktür, ve ölüler herhangi bir şeyin bilincinde değildir; ya da bize söylenildiği gibi, gerçekten bir değişikliktir: ruhun bu yerden ötekine göç etmesidir.