Translation of "Larme" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Larme" in a sentence and their turkish translations:

Il n'a pas versé une larme.

O bir gözyaşı dökmedi.

Il n'y avait aucune colère, aucune larme.

Gözyaşı yoktu. Öfkelenen yoktu.

Une larme coula le long de sa joue.

Bir gözyaşı onun yanağından aşağıya süzüldü.

À chaque fois que j'écoute cette chanson, je verse une larme.

Bu şarkıyı ne zaman dinlesem hüzünlenirim.

La larme-de-Job peut guérir un très grand nombre de maladies.

Gözyaşı Otu çok sayıda hastalığı tedavi edebilir.

J'ai versé une larme quand j'ai vu la déchirure de ma robe.

- Elbisemdeki gözyaşını gördüğümde bir damla gözyaşı döktüm.
- Elbisemdeki yırtığı gördüğümde göşyaşı döktüm.

- Cela m'a mis la larme à l'œil.
- J'en ai eu les larmes aux yeux.

O gözüme gözyaşı getirdi.