Examples of using "Istanbul" in a sentence and their turkish translations:
İstanbul'da yaşıyorum.
basiretsiz dar görüşlü bir padişahın İstanbul'u fethettiğini
İstanbul'da bir hafta geçirdim.
Hiç İstanbul'a gitmedim.
O, karısıyla İstanbul'a taşındı.
İstanbul, onun en çok sevdiği şehirdir.
İstanbul'da kaç tane cami var?
İstanbul'da yaklaşık üç bin tane cami var.
İstanbul Türkiye'nin en kalabalık kentidir.
İstanbul'daki işçiler tarafından da kutlanmaya başlandı
553 Gölcük 557 İstanbul depreminden nasibini aldı
İstanbul'a geldiğimden beri tam on kez taşındım.
fakat Türkler tarafından İstanbul Kuşatıldığında bu tüneller kapatılmış
herkes köyünden kentinden İstanbul'a gidiyordu meşhur olmak derdine
gelelim Ekrem İmamoğlu meselesine. Ekrem İmamoğlu'da İstanbul Üniversitesi İşletme mezunu
deprem nedir? İstanbul'da neden bir deprem bekleniyor
1453 yılında İstanbul fethedildikten sonra Fatih Sultan Mehmet'in emriyle camiye çevrildi
anadoludan İstanbul'a tayini çıkmış ve maaşı İstanbul'da yaşamak için yetmiyor malesef
Seneye martta geldiğimde İstanbul'da olacaksan seninle biraz zaman geçirmek isterim.