Translation of "Environ" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Environ" in a sentence and their turkish translations:

Ils couvrent environ 20 ans.

Jenerasyonlar 20 yıl gibi bir süreye yayılıyorlar.

J'ai marché environ 1 mile.

Yaklaşık bir mil yürüdüm.

Il a environ votre âge.

O yaklaşık senin yaşında.

J'ai perdu environ 80 cents.

Yaklaşık 80 sent kaybettim.

Je pèse environ 60 kilos.

Yaklaşık 60 kiloyum.

Il a environ trente ans.

O yaklaşık otuzdur.

Environ 4000 soldats furent tués.

Yaklaşık dört bin asker öldürüldü.

Est-il environ dix heures ?

Saat yaklaşık on mudur.

C'est à environ 8 kilomètres.

Yaklaşık 8 km ötede.

Tom a environ trente ans.

Tom otuza yaklaştı.

Ça coûtera environ trente dollars.

Bu yaklaşık otuz dolara mal olacak.

Il y a environ 200 ans,

Yaklaşık 200 yıl önce,

C'est environ 80% de plus qu'Amazon.

Amazon'dan yaklaşık %80 daha büyük.

A environ 50 centimes le kilo,

kilosu 50 cent üzerinden hesaplansa

Tu as passé environ 30 minutes

Yansıyan yüzeylerin ışığını

Elle doit avoir la quarantaine environ.

- O kırk ya da yaklaşık olmalı.
- Yaşı kırkın üstünde olmalı.

Environ cent-cinquante dollars en tout.

Hepsi birlikte yaklaşık yüzelli dolar.

Notre école compte environ mille étudiants.

Okulumuzun yaklaşık bin öğrencisi vardır.

Environ vingt personnes ont été blessées.

Yaklaşık 20 kişi yaralandı.

Tom est environ de ma taille.

Tom yaklaşık benim boyutumda.

Je viendrai dans environ deux semaines.

Ben yaklaşık iki hafta içinde gelirim.

Un mile fait environ 1600 mètres.

Bir mil yaklaşık 1600 metreye eşittir.

Il doit avoir environ 40 ans.

O yaklaşık kırk olmalı.

J'aimerais emprunter environ trois cents dollars.

Yaklaşık üç yüz dolar ödünç almak istiyorum.

Cela devrait prendre environ trente minutes.

O yaklaşık üç dakika sürmeli.

Ça vaut environ trois mille dollars.

Bu yaklaşık üç bin dolar değer.

Environ 300 personnes ont été arrêtées.

Yaklaşık 300 kişi gözaltına alındı.

Cet arbre a environ 300 ans.

- Bu ağaç yaklaşık olarak üç yüz yıllıktır.
- Bu ağaç yaklaşık 300 yaşındadır.

Les combats durèrent environ trois mois.

Savaş yaklaşık üç ay sürdü.

La Terre a environ 4,6 milliards d'années,

Dünya 4,6 milyar yaşında

environ de la taille d'une main d'enfant.

küçük, olağandışı bir kaya vardı.

Chacune d'entre elles contient environ 40 calories.

Hepsinde yaklaşık 40 kalori olduğu söylenebilir.

Ça ferait environ 10 millions de yens ?

O yaklaşık 10 milyon yen mi?

C'est à environ 133 kilomètres de Londres.

Londra'dan yaklaşık 133 kilometredir.

La ville compte environ 100 000 habitants.

Kentin nüfusu 100 bin civarındadır.

J'aimerais emprunter environ trois-cent-mille dollars.

Yaklaşık üç yüz bin dolar ödünç almak istiyorum.

- Dans environ deux semaines.
- Dans quinze jours.

Yaklaşık iki hafta içinde.

Je vis environ à un mille d'ici.

Buradan yaklaşık bir mil uzakta yaşıyorum.

J'en ai environ trente de la sorte.

Yaklaşık olarak onlardan otuzuna sahibim.

Le Canada compte environ 26 millions d'habitants.

Kanada'nın nüfusu yaklaşık 26 milyondur.

La lettre arrivera dans environ une semaine.

Mektup bir hafta civarında varacak.

Ça prend combien d'heures environ en voiture ?

O, arabayla yaklaşık kaç saat sürer?

Puis-je l'emprunter pour deux semaines environ ?

Yaklaşık iki haftalığına onu ödünç alabilir miyim?

En deux mois, j'ai perdu environ 10 kilos.

İki ayda yaklaşık 10 kilo kaybettim.

environ 5 000 par an en Inde seulement.

Yalnızca Hindistan'da yılda 5.000 ölümden sorumlu.

environ 400 000 ans après le Big Bang.

büyük patlamadan yaklaşık 400 bin yıl sonrasına gidelim.

Pour combien de temps environ le voulez-vous ?

Onu ne kadar süredir istiyorsun?

La gare est à environ trois miles d'ici.

İstasyon buradan yaklaşık üç mil.

Je serai de retour dans environ une heure.

Ben yaklaşık bir saat içerisinde döneceğim.

Elle a vécu là-bas environ cinq années.

Yaklaşık beş yıl orada yaşadı.

Il arrivera là-bas à 5 heures environ.

Beş civarında oraya varacak.

Un voyage à Hawaii coûte environ 200 dollars.

Hawaii gezisi sana yaklaşık 200 dolara mal olacak.

Je suis arrivé ici à 5 heures environ.

Yaklaşık saat beşte buraya vardım.

Le diner sera prêt dans 15 minutes environ.

Akşam yemeği yaklaşık on beş dakika içinde hazır olacak.

Notre avion avait environ trente minutes de retard.

Uçağımız otuz dakika gecikti.

Environ la moitié du public était des femmes.

İzleyicilerin yaklaşık yarısı kadındı.

Un éléphant africain adulte pèse environ quatre tonnes.

Tam yetişmiş Afrika fili yaklaşık dört ton ağırlığındadır.

Elle sort avec lui depuis environ deux ans.

O, yaklaşık iki yıldır onunla çıkıyor.

Tom sort avec Mary depuis environ trois ans.

Tom yaklaşık üç yıldır Mary ile flört ediyor.

Nous avons passé environ trois mois à Boston.

Boston'da yaklaşık üç ay geçirdik.

Tom vient ici environ trois fois par an.

- Tom yılda yaklaşık üç kez buraya gelir.
- Tom yaklaşık yılda üç kez buraya gelir.

Tom fait environ le même poids que Mary.

Tom, yaklaşık olarak Mary ile aynı kiloda.

Tom fait du yoga depuis environ dix ans.

Tom yaklaşık on yıldır yoga yapıyor.

- Il y a environ 1000 étudiants à notre lycée.
- Il y a environ 1000 étudiants à notre école secondaire.

Lisemizde yaklaşık bin tane öğrenci var.

Je pense à il y a environ 20 ans,

Sanırım 20 yıl önce

En 2100, cela représentera environ 4 milliards de tonnes.

2100 yılında, yaklaşık 4 milyar tona çıkacak.

environ 10 000 travailleurs ont travaillé en même temps

aynı zamanda 10 bin civarı işçi çalıştı

environ 20-25 personnes ne connaissaient pas 30 personnes

yan 20-25 kişi civarında bilemedin 30 kişi

environ 2000 à 1000 mille unités spatiales du soleil

güneşten yaklaşık 2000 ile 1000 bin uzay birimi mesafe uzaklıkta

Environ combien de temps cela va-t-il prendre ?

O yaklaşık ne kadar sürecek?

L'Asie est environ quatre fois plus grande que l'Europe.

Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir.

Environ mille tonnes de farine sont exportées chaque année.

Yılda yaklaşık iki milyon poundluk un ihraç ediliyor.

Je ne l'ai pas vu depuis environ trois ans.

Yaklaşık üç saattir onu görmedim.

Il y a environ trois mille mosquées à Istanbul.

İstanbul'da yaklaşık üç bin tane cami var.

Tom est mort il y a environ un an.

Tom yaklaşık bir yıl önce vefat etti.

Les forêts recouvrent environ 9,4% de la surface terrestre.

Ormanlar dünya yüzünün %9.4'ünü kaplar.

Il est parti il y a environ 10 minutes.

Yaklaşık 10 dakika önce ayrıldı.

Environ 300 maisons ont été construites ici l'année dernière.

Burada geçen yıl yaklaşık 300 tane ev inşa edildi.

Tom est parti il y a environ 30 minutes.

Tom yaklaşık otuz dakika önce ayrıldı.

Ça m'est arrivé il y a environ un an.

Bu yaklaşık bir yıl önce başıma geldi.

Je vais d'habitude au lit vers onze heures environ.

Ben genellikle yaklaşık on birde yatmaya gitmek zorundayım.

Je suis arrivé il y a environ trente minutes.

Buraya otuz dakika önce geldim.

J'ai environ trois fois plus de livres que Tom.

Tom'un sahip olduğu kitapların en az üç katı kadar kitabım var.

À un moment donné, pendant environ un an et demi,

Bir noktada, yaklaşık bir buçuk yıl boyunca,

Environ 14 000 léopards se promènent librement dans le pays,

Yaklaşık 14.000 pars ülkede başıboş şekilde dolaşıyor,

Nous avons donc environ 40 000 photos pour le moment

Yani an itibariyle 40.000 civarı görselimiz var

C'est environ à quatre pâtés de maison de chez moi.

Benim evimden yaklaşık dört blok.

L'Australie est environ vingt fois plus grande que le Japon.

Avustralya, Japonya'dan yaklaşık yirmi kat daha büyüktür.

Nous vivons environ trois milles au-delà de ce pont.

Bu köprünün yaklaşık üç mil ötesinde yaşıyoruz.

L'eau recouvre environ 70% de la surface de la Terre.

Su, yeryüzünün yaklaşık %70'ini kaplamaktadır.

J'ai commencé à travailler il y a environ 4 semaines.

Yaklaşık dört hafta önce çalışmaya başladım.

Notre soleil n'aura plus d'énergie dans environ cinq milliard d'années.

Bizim güneşimiz yaklaşık beş milyar yıl içinde enerjisini tüketecektir.

Ils sont fiers de vous répondre, « Oh c'est environ 10%. »

Sizlere gururla "Ortalama yüzde 10" derler.