Translation of "Mille" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Mille" in a sentence and their turkish translations:

En mille morceaux.

...olmuşlar.

Multiplier par mille

bin ile çarpın

Mille fois bonjour !

Binlerce kez günaydınlar!

- Merci vraiment.
- Merci bien.
- Mille mercis.
- Merci mille fois !

Çok çok teşekkürler.

En additionnant cent et mille vous obtenez mille cent.

Eğer 100 ile 1000'i toplarsanız, 1100'ü elde edersiniz.

- Merci bien.
- Mille mercis.
- Merci beaucoup.
- Merci mille fois !

Çok teşekkürler.

Un mille-pattes géant.

Dev bir kırkayak.

Je t'envoie mille baisers.

Sana bin tane öpücük gönderiyorum.

- Dix-mille yen suffisent-ils ?
- Dix-mille yen sont-ils suffisants ?

On bin yen yeterli mi?

- Êtes-vous prêt pour l'an deux mille ?
- Êtes-vous prêts pour l'an deux mille ?
- Êtes-vous prête pour l'an deux mille ?
- Êtes-vous prêtes pour l'an deux mille ?
- Es-tu prêt pour l'an deux mille ?
- Es-tu prête pour l'an deux mille ?

2000 yılı için hazır mısın?

- Tu es endetté de trente mille dollars.
- Vous êtes endettées de trente mille dollars.
- Tu es endettée de trente mille dollars.
- Vous êtes endettés de trente mille dollars.
- Vous êtes endetté de trente mille dollars.
- Vous êtes endettée de trente mille dollars.

Senin otuz bin dolar borcun var.

On passe à mille planètes.

Milyon burada bine dönüşüyor.

Mille yens sont-ils suffisants ?

Bin yen yeterli midir?

Elle a deux mille livres.

Onun iki bin kitabı var.

C'était en l'an deux mille.

İki bin yılındaydı.

Une image vaut mille mots.

Bir resim bin sözcüğe bedeldir.

Mille mercis pour votre contribution.

Katkın için çok teşekkürler.

Une illustration vaut mille mots.

Bir resim, bin sözcük değerindedir.

Je lui dois mille yens.

Ona 1.000 yen borcum var.

- Nous estimons le dommage à mille dollars.
- Nous estimons les dégâts à mille dollars.

- Biz bin dolarlık zarar tahmin ediyoruz.
- Hasarın bin dolar olduğunu tahmin ediyoruz.

De mille, on passe à une.

Bin bire dönüştü.

L'homme produit mille spermatozoïdes par seconde

Erkekler saniyede bin sperm üretir

Chaque personne a payé mille dollars.

Her birey 1.000 dolar ödedi.

Notre école compte environ mille étudiants.

Okulumuzun yaklaşık bin öğrencisi vardır.

Il y avait approximativement mille personnes.

Yaklaşık bin kişi vardı.

Il m'a donné dix mille yen.

O, bana 10.000 yen verdi.

Il y a deux mille livres.

İki bin kitap var.

- Merci bien.
- Mille mercis.
- Merci beaucoup.

- Milyonlarca teşekkürler.
- Binlerce kez teşekkür ederim.

Ça vaut environ trois mille dollars.

Bu yaklaşık üç bin dolar değer.

Je te l'ai dit mille fois.

Sana binlerce kez söyledim.

Cela coutera plus de mille yen.

Bin yenden fazlaya mal olacak.

Ses yeux brillaient de mille feux.

Gözleri sevinçle parlıyordu.

J’ai écrit plus de mille phrases.

Binden fazla cümle yazdım.

- Merci mille fois !
- Merci de tout cœur !
- Merci du fond du cœur !
- Mille fois merci !

İçten teşekkürler!

Une planète parmi mille milliards de galaxies,

Olasılık şimdi bir trilyonda bir gezegen,

Seulement un sur mille atteindra l'âge adulte.

Sadece binde biri yetişkinliğe erişecek.

Treize mille martinets disparaissent dans une cheminée

13.000 ebabil bir bacadan aşağıya kayboluyor.

Chaque personne a payé sept mille dollars.

Her kişi 7,000 dolar ödedi.

Elle déchira en mille morceaux la lettre.

O, mektubu parçaladı.

Cinq mille dollars est une grosse somme.

5000 yuan çok paradır.

Tatoeba a atteint huit cent mille phrases !

Tatoeba sekiz yüz bin cümleye ulaştı.

J'aimerais emprunter environ trois-cent-mille dollars.

Yaklaşık üç yüz bin dolar ödünç almak istiyorum.

Nous estimons le dommage à mille dollars.

Biz bin dolar zarar olacağını tahmin ediyoruz.

Je vis environ à un mille d'ici.

Buradan yaklaşık bir mil uzakta yaşıyorum.

À Ouroumtsi, on dénombre quarante mille caméras.

Urumqi'de kırk bin kamera var.

Une image vaut mieux que mille mots.

Bir resim bin kelimeden daha değerlidir.

Cette montre m'a coûté dix mille yen.

Bu saat bana on bin yene mal oldu.

Ce vieux livre vaut cinquante mille yens.

Bu eski kitap 50,000 yen değer.

Cette machine produit mille vis par heure.

Bu makine bir saatte bin vida üretir.

Cette salle peut accueillir deux mille personnes.

Bu salon 2,000 kişi kapasiteli.

- Merci beaucoup !
- Merci vraiment.
- Merci mille fois !

- Çok teşekkür ederim!
- Çok teşekkür ederiz!
- Çok teşekkürler!
- Çok teşekkür ederim.
- Çok sağ ol!
- Çok sağ olun!

- Plus de trois mille personnes sont allées à ce concert.
- Plus de trois mille personnes assistèrent au concert.
- Plus de trois mille personnes ont assisté au concert.

Üç binin üzerinde insan konsere katıldı.

100 mille fourmis vous mordent en même temps

100 bin tane karıncanın sizi aynı anda ısırdığını

J'ai payé quarante mille yens pour cet enregistreur.

Bu teyp için 40,000 yen ödedim.

Le diamant était évalué à cinq mille dollars.

Elmasa 5,000 dolar değer biçildi.

Cinq mille dollars est une grande somme d'argent.

Beş bin dolar büyük miktarda paradır.

Cela va coûter plus de dix mille yens.

Bu on bin yen'den daha fazlaya mal olacak.

- Grand merci.
- Un grand merci.
- Merci mille fois !

Çok çok teşekkürler.

Je dois dix mille dollars à mon oncle.

Amcama 10,000 dolar borçluyum.

Tout au plus, le voyage coûtera mille dollars.

En fazla, yolculuk 1,000 dolara mal olacak.

Ce restaurant sert deux mille repas par jour.

O restoran her gün iki bin yemek hazırlar.

General Motors a licencié soixante-seize mille salariés.

- General Motors 76.000 çalışanını işten çıkardı.
- General Motors 76.000 çalışanı işten çıkardı.

Je n'ai pas plus de trois mille yens.

Üç binden daha fazla yenim yok.

Notre dette totale s'élève à dix mille dollars.

Bizim toplam borcumuz on bin dolar tutuyor.

Elle a été choisie parmi dix mille candidats.

O, on bin adaydan seçildi.

Mon mari gagne cent mille dollars par an.

Kocam yılda 100.000 dolar kazanır.

Il y a mille mètres dans un kilomètre.

Bir kilometre bin metredir.

Deux mille élèves sont arrivés à l'école primaire.

İki bin öğrenci okula başlıyor.

Sa maison s'est vendue pour dix mille dollars.

Onun evi on bin dolara satıldı.

J'ai payé deux mille yens pour le livre.

Kitap için iki bin yen ödedim.

- Merci beaucoup !
- Merci bien.
- Mille mercis.
- Merci beaucoup.

Çok teşekkürler.

Le montant total est de trois mille yens.

- Toplamda üç bin yen kadar bir hesabınız var.
- Ödemeniz gereken toplam tutar üç bin yen.

Golda Meir a été Premier Ministre durant les années mille-neuf-cent-soixante-neuf à mille-neuf-cent-soixante-quatorze.

Golda Meir 1969-1974 yıllarında başbakan olarak hizmet yapmıştır.

Hey mind c'est la bonne question depuis mille ans

hay aklınla bin yaşa işte doğru soru bu

Environ 2000 à 1000 mille unités spatiales du soleil

güneşten yaklaşık 2000 ile 1000 bin uzay birimi mesafe uzaklıkta

J'ai dépensé trois mille yens pour un nouveau CD.

Yeni bir CD'ye 3000 yen harcadım.

L'île se situe à un mille de la côte.

Ada, sahilin bir mil açığında bulunuyor.

On a dû payer dix mille yen en plus.

Ayrıca on bin yen ödemek zorunda kaldık.

Chizuko a dit : « Une grue peut vivre mille ans. »

Chizuko "Bir turna kuşu bin yıl yaşayabilir" dedi.

Environ mille tonnes de farine sont exportées chaque année.

Yılda yaklaşık iki milyon poundluk un ihraç ediliyor.

Il a vendu sa maison pour cinquante mille dollars.

O evini 50000 dolara sattı.

- Merci beaucoup !
- Je vous remercie beaucoup !
- Merci mille fois !

- Çok teşekkür ederim!
- Çok teşekkürler!
- Çok sağ ol!
- Çok sağ olun!

Il y a environ trois mille mosquées à Istanbul.

İstanbul'da yaklaşık üç bin tane cami var.

Tom a déménagé à Boston en deux mille treize.

Tom 2013'te Boston'a taşındı.

Tom s'est fait trente mille dollars la semaine dernière.

Tom geçen hafta otuz bin dolar kazandı.

Je viens de dépenser plus de trois mille dollars.

Neredeyse üç bin dolardan fazla para harcadım.