Translation of "Inattendu" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Inattendu" in a sentence and their turkish translations:

C'est inattendu.

Bu beklenmedik.

C'est assez inattendu.

- O, oldukça beklenmeyen bir durumdur.
- Bu pek beklenmeyen bir durumdur.

Ce n'était pas inattendu.

Beklenmedik değildi.

Son conseil était si inattendu,

Tavsiyesini hiç beklemiyordum,

- Ce n'était pas prévu.
- C'était inattendu.

O beklenmiyordu.

Ce qui s'est passé était inattendu.

Olanlar beklenmedikti.

Parfois, un souvenir inattendu surgit brutalement des ténèbres.

Bazen beklenmedik bir hatıra birdenbire karanlıkların arasından çıkıp geliverir.

Mais vous savez, j'étais surpris car c'était totalement inattendu.

Hiç beklemediğim bir şeydi, bu yüzden çok şaşırmıştım.

Quand j'étais là-bas, j'ai eu un cadeau inattendu.

Oradayken beklenmedik bir hediye aldım.

Parfois, dans la nature, les choses prennent un tournant inattendu.

Bazen vahşi doğada işler beklenmedik şekilde sonuçlanabilir.

- Il rencontra un obstacle imprévu.
- Il a rencontré un obstacle inattendu.

O beklenmedik bir engelle karşılaştı.

Mais c'est à ce moment-là que mon histoire prend un tournant inattendu.

Fakat, hikayem burada yine beklenmedik bir şekil aldı.