Examples of using "Eût" in a sentence and their turkish translations:
Öğle yemeği yedikten sonra gitti.
Kleopatra'nın burnu daha kısa olmuş olsaydı, dünya tarihi farklı olurdu.
Tom, Roma'da bir araba kazası geçirdi.
Yapabileceği bir şey yoktu.
Onun yapabileceği bir şey yoktu.
İşi bitirdikten sonra aletleri yerine koydu.
Üzücü haberi duyduğunda, gözyaşlarına boğuldu.
Sürücü sınavını geçerek herkesi şaşırttı.
Çocuk annesi ona açmamasını söylemesine rağmen pencereyi açtı.
O doğumundan beri yaşadığı en kutsal sevinci hissetti.
Kleopatra'nın burnu daha kısa olsaydı dünyanın bütün yüzü değişmiş olurdu.
O haberi duysaydı, şok olabilirdi.