Translation of "Détenir" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Détenir" in a sentence and their turkish translations:

Quel que soit la richesse qu'il puisse détenir, il n'est jamais satisfait.

Ne kadar zengin olursa olsun, o asla mutlu değil.

Une compréhension des gens est l'arme la plus puissante que vous puissiez détenir.

Sahip olabileceğiniz en büyük silah insanları anlamaktır.

Si quelqu'un détient le droit de vivre, alors il devrait également détenir celui de mourir. Sinon, vivre n'est alors pas un droit mais une obligation.

- Bir insanın yaşama hakkı varsa öyleyse bir insanın aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa, o zaman yaşamak bir hak değil ama bir zorunluluktur.
- Bir insanın yaşama hakkı varsa, aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa; o zaman yaşamak bir hak değil, zorunluluktur.