Examples of using "également" in a sentence and their turkish translations:
Ben de meşgulüm.
Ben de seni seviyorum.
Onu sen de mi duydun?
Ben de onu aldım.
Ben de oraya gittim.
Onların da bir tane var.
aynı zamanda dinleyin.
Ben aynı zamanda resim yapmayı da severim.
Yemek pişirmeyi de severim.
Bu, aynı şekilde meşgul.
Ben de yazmayı seviyorum.
Ben de hazırdım.
Ben de ağladım.
O da şaşırdı.
Rusça da konuşuyor.
Ben de gittim.
Umarım sen de mutlusundur.
Şunu da söylemeliyim,
O çok şaşırmıştı.
Ben de bunu fark ettim.
eşit alan haritası olarak bilinen Gall-Peters projeksiyonunu kullanabilirsiniz.
Ben de onun hakkında düşünüyorum.
Bunu ben de yaptım!
Ben de hazırım.
Ben de oynamak istiyorum.
Ben de görebilir miyim?
Ben de gittim.
O, Rusça da konuşabilir.
Ben de onu çok seviyorum.
Ben de Fransızca okuyorum.
Benim de senin için bir şeyim var.
Sen de bunu hissediyor musun?
Ben de gittim.
Ben de meşgul olduğunu biliyorum.
Ayrıca oyunda Kendine Zarar Verme'yi de gösteriyoruz.
Ayrıca
ve ayrıca da en önemlisi.
Ayrıca gençler bana
Kut kuymak adı da verilir buna
şunu belirtmekte de fayda var
bu da güvenlik açığı oluşturuyormuş
Bilinçsiz insanları da koruyun
da üç bölüme ayrıldı:
bu işten de sıyrıldı
Biz Google Earth'u de biliyoruz.
Fakat algoritma bunu da öğrendi.
Sen de tıraş olmak ister misin?
O da çikolata seviyor.
Ben de gittim.
- Ben de 17 yaşındayım.
- Ben de on yedi yaşındayım.
Ben de patates kızartması ısmarladım.
Tom da Fransızca konuşabilir.
Tom ayrıca Fransızca çalışıyor.
Tom da tehlikede.
Ben de benim hatalarımı kabul ediyorum.
Benim ailem de burada oturuyor.
O da benim için.
Alan kodunu da çevirmeli miyim?
Benim annem de bir öğretmen.
Dan'a da işkence edildi.
- Jane de tenis oynar.
- Jane de tenis oynuyor.
Ben de çay içerim.
Artık ben de bir doktorum.
- Sen de gidiyor musun?
- Sen de mi gidiyorsun?
Ekvator'da peynir fabrikası yapmak bir riskti.
Ayrıca büyük bir fırsat da.
Ortodokslara da saldırıyordu
marsın da manyetik bir alanı vardı
Umarım hastane yapılacak dendiğinde de
Jill, hoş olduğu kadar zekidir de.
Bu kitabı da okumalısın.
Bugün de çok uykuluyum.
Ben de benzer bir hikaye işittim.
O kahverengi olan da benimki.
Ben de bu yüzden buradayım.
Sen de vegan yemekleri yapar mısın?
Benim de düşündüğüm şey bu.
Benim Fransızcam da oldukça köreldi.
Ben de aynı şekilde emekliyim.
Ben de çok uykulu hissediyorum.
O da doğru.
O da gidecek.
Benim dünyam senin de dünyan.
Tom'un da iyi bir hafızası var.
Tom ayrıca Fransızca öğretti.
Sen de bu odanın boyanmasını istiyor musun?
Yine bu çalışmada şunu gösterdik ki
ölüm riski ile ilişkili olduğunu biliyoruz.
bitter çikolata da fitoöstrojen içeriyor.
ayrıca omurgasızları da çekiyorlar.
Şunu da biliyorum;
Üstelik burası daha sıcak.
kubbe de bir çok defa çöktü
hastalıkların yayılması da artmıştır
Artık çalışmalar meyve de veriyordu
şirketlerde de suç var evet