Examples of using "Sinon" in a sentence and their turkish translations:
- Aksi halde öleceksin.
- Aksi takdirde ölürsün.
Kapa çeneni. Eğer kapamazsan, dışarı atılırsın.
Aksi takdirde yönünüzü kaybedersiniz.
Aksi takdirde düşünce özgürlüğümüz,
Nadiren, kırk yılda bir, bir kitap okur.
yoksa başaramayacağız.
Yoksa çok hızlı şekilde üşürüm.
Harika değilse eğlence moduna geri dönerek
onun dışında iyi görünüyor.
değilse çattırt diye kırılıverirsin
yoksa imkanı yok çıkıcak
ya da zaten aksi taktirde hepimiz kanserden öleceğiz
Ya da bu ağaçlardan birine gidip
başka bir şeye odaklanmalarını istedik.
yoksa babana söylerim haa!
Ya da şuradaki dağın üstünde gördüğüm
güçsüz kaldım demektir. Denemeye devam edelim.
10 metre değilsede 5 metre var
Çok nadir, kırk yılda bir, kiliseye gider.
Erken kalk, yoksa geç kalacaksın.
Şimdi gidelim. Aksi halde, geç kalacağız.
Bugün çok meşgulüm yoksa kabul ederdim.
Sessiz ol yoksa bebek uyanacak.
Yoksa balıklar oraya gelmez. Bakın, bir tane geçiyor.
O şamatacı ama yoksa çok kibar bir çocuk.
Hepsi değilsede, birçok insan yemek yemeği sever.
Kauçuk botları giyin, aksi halde ayağınızı ıslatırsınız!
Bana paranı ver yoksa seni döverim.
O gerçeği anlattı, aksi halde o cezalandırıldı.
Demliği brülöre koy, yoksa çay soğuyacak.
Ya da şu büyük kayalıkların altında kendimize gölge bir yer arayabilir
Fazla seçeneğin kalmadı.
Bütün yolu koştum, yoksa treni yakalayamazdım.
Derhal yatmaya gitsen iyi olur, yoksa soğuk algınlığın daha da kötüleşir.
- Bu akşam partiye gidecek misin? Olmazsa gidip film izleyelim.
- Bu akşam partiye gider misin? Olmazsa gidip film izleyelim.
Çoğunluğu değilsede, çok sayıda profesyonel çevirmen sadece kendi ana dillerine çeviri yapmaktadırlar.
Acele et; yoksa geç kalacaksın.
- Windows ile birlikte eklentilere sahip olmak zorundasın yoksa senin dosyalarını okumaz.
- Windows'la birlikte eklentilere sahip olmak zorundasınız yoksa sizin dosyalarınızı okumayacaktır.
İleride pişmanlık duymak istemiyorsan elinden geleni yapmalısın.
Tren geç kaldığı için şanslıydım. Yoksa onu kaçırırdım.
- Bir insanın yaşama hakkı varsa öyleyse bir insanın aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa, o zaman yaşamak bir hak değil ama bir zorunluluktur.
- Bir insanın yaşama hakkı varsa, aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa; o zaman yaşamak bir hak değil, zorunluluktur.