Examples of using "Puisse" in a sentence and their turkish translations:
çelişkili görünüyor.
Ruhun huzur içinde yatsın.
Yardım edebilen tek kişisin.
Övünülecek bir şey de değil.
Dostluğumuz ebedî olsun.
Umarım, o devam edebilir.
Talih yüzüne gülsün.
Onun olabileceğinden korkuyordum.
Sence biri bizi görebilir mi?
Herhangi birinin beni görebileceğini düşünüyor musun?
Mutluluk kapını çalabilir.
Bilim kurgunun tasvir ettikleri şöyle dursun,
herkesin sorunlarıyla ilgilenilecek.
Maalesef o gelemez.
Ne yazık ki o gelemiyor.
Tom'un onu yapabileceğini umalım.
Tom'un bunu tamir edebileceğini umalım.
Tom'un onu yapabileceğini bilmiyordum.
Ellerini benim görebileceğim yerde tut.
Bu sorunu halledebilecek tek kişi sensin.
böylece bir kadın senin yerini alabilir."
yani bütün sınıfı görebiliyor
Yeni yıl sana mutluluk getirsin!
Onun hislerini incitebileceğinden korkuyordu.
Ne yazık ki o onunla evlenemez.
Onu birlikte geri yapıştırabileceğimizi düşünüyor musun?
Tom'un keyfini kaçırabilecek bir şey yapmayalım.
Onun gelebileceğini umuyorum! Onu görmek istiyorum.
- Ne yazık ki o gelemiyor.
- Ne yazık ki o gelemez!
Onun sana yardımcı olabileceğini sanmıyorum.
Konuşabileceğim birisine ihtiyacım var.
Uyuyabilmem için lütfen ışığı kapatın.
Burada bunu yapabilecek tek kişi benim.
Birinin bana şimdi yardım edebileceğini sanmıyorum.
Ve birçok farklı LED türü bulunmakta.
sadece bir anlığına,
Böyle bir organın bunu başarması cidden mükemmel bir şey.
anlaşmazlıkları hoş görmeyi mümkün kılıyorsa
Bir hikâyeyi yenileyebileceğimiz tek şey
İnsan konuşabilen tek hayvandır.
Yapabileceğim bir şey yok.
Fransızca konuşabileceğini sanmıyorum.
O, çocuklar izleyebilsin diye yavaşça yürüdü.
Hasta olabileceği hiç aklıma gelmedi.
Çeviremeyeceğimiz hiçbir şey yok.
Birincilik ödülünü kazanabilir gibi görünüyor.
Onun geçebilmesi için kenara çekildim.
Tom'un beni duyabileceğini sanmıyorum.
Onu düzenleyebilirim.
Bu verebileceğim tek cevap.
Bu öğleden sonra yağmur yağabilir gibi görünüyor.
Başaramayacağımız bir şey yok.
Lütfen yüksek sesle konuş, böylece seni duyabilirim.
Tom bana yardım edebilecek tek kişi.
Senin için yapabileceğim bir şey var mı?
Artık sana güvenebileceğimi sanmıyorum.
ve bu nedeni görebilmemi gerçekten istediler.
Ne iş olsa yaparım abi
Sadece, kuşlar gibi uçabildiğimizi düşünün.
Ne kadar yorgun olursam olayım, çalışmalıyım.
Alabileceğim bütün yardıma ihtiyacım var.
Tom Mary'yi incitmek için bir şey yapmak istemiyor.
Bir insanın dünyayı değiştirebileceğini düşünüyor musun?
Tom'un onu yapabileceğini sanmıyorum.
Bundan fazlasını yapamam.
Onun topluluk önünde bir konuşma yapabileceğinden şüpheliyim.
Sen çantayı taşıyabilecek tek kişisin.
Bilgisayar kullanma kılavuzu yazabilen bir kişi arıyorum.
Daha fazla yüzemeyecek hale gelene kadar yüzdü.
Yazık olmuş Tom da gelemedi.
Düşünebildiğim tek şey bu.
Bunu tamir edebileceğimi sanmıyorum.
Tom'un, bunu tek başına halledebileceğini umalım.
- Tom'un Fransızca konuşabileceğini sanmıyorum.
- Tom'un Fransızca konuşabildiğini sanmıyorum.
Lütfen yoldan çekil ki bu bayan geçebilsin.
Bu yapamadığım bir şey.
Parayla alınamayacak şey yoktur.
Birinin arzu edebileceği en iyi köpeksin!
Konuşacak birisine ihtiyacım var.
Tom onu herhangi birinin tanıyacağını düşünüyordu.
Keşke Tom bugün bizimle olabilseydi.
Keşke Tom konserime gelebilseydi.
Tom'un bize yardım edebileceğine inanmıyorum.
Oradan olduğumu söyleyebileceğim hiçbir yerim yok.
Bana yardım edebilecek tanıdığım tek kişisin.
Tom'un durumun üstesinden gelebileceğini sanmıyorum
Size söyleyebileceğim daha fazla bir şey yok.
ilginç değil mi?
Daha yüksek sesle konuşun böylece herkes sizi duyabilir.
Kapıyı kapatabilmemiz için biraz ilerler misiniz?