Examples of using "Cabine" in a sentence and their turkish translations:
Kabin küflü kokuyordu.
Şemsiyemi telefon kulübesinde unutmuşum.
En yakın telefon kulübesi nerededir?
- Bu çevrede halk açık bir telefon var mı?
- Bu çevrede umumi bir telefon var mı?
İstasyondan çıktı ve yakındaki telefon kulübesine girdi.
En yakın halka açık telefonun nerede olduğunu bana söyleyebilir misiniz lütfen?
Ben sokağın köşesinde bulunan telefon kulübesindeki telefonu kullanacağım.
Tom ve Mary balayıları için İtalya yakınında vapurla seyahate çıktılar fakat gemi battı ve Tom kamarasında boğuldu.