Examples of using "Allée" in a sentence and their turkish translations:
Benim gücümün hepsi gitti.
Mari, Macaristan'daydı.
O, öğretmenliğe başladı.
O Ibaraki'ye gitti.
O, yukarı gitti.
O, yurtdışına gitti.
Çok uzağa gitti.
O yürüyüşe çıktı.
Stada gitti.
Evet, oraya dün gittim.
Çok uzaklara gittin.
O uzağa gitmedi.
Onunla birlikte gitti.
Ona doğru gitti.
Geçenlerde o onu görmeye gitti.
Ama ben burada durmakla kalmadım.
O, geçen yaz oraya gitti.
O dün oraya gitmedi.
O, asla yurt dışına gitmedi.
Dün hayvanat bahçesine gittim.
O, kuaför dükkanına gitti.
O sörf yapmaya gitti.
Onun nereye gittiğini biliyor musun?
Dün parka gittim.
Hangi yöne gitti?
Kendi başına Meksika'ya gitti.
Shishir zaten yatmaya gitti.
Okula zaten gitti o.
Kızım okula gitti.
- Önceden Hokkaido'ya gittiniz mi?
- Daha önce Hokkaido'ya gittiniz mi?
Tom Mary'nin nereye gittiğini biliyor.
Oraya gittim.
Sinemada tam üç defa izledim
Önce OkCupid'e girdim
Betty dün denize gitti.
Kız kardeşim okumak için İtalya'ya gitti.
O giyindi ve dışarı çıktı.
O, lüks bir okula gitti.
Karım çiftliğe gitti.
O Mary'yle birlikte Boston'a gitti.
O araba ile okula gitti.
- Birkaç kez Hawaii'de bulundu.
- Birkaç kez Hawaii'ye gitti.
O, onunla Boston'a gitti.
O, onunla parka gitti.
Dün kız kardeşim Kobe'ye gitti.
O, arkadaşlarıyla gitti.
Bu sefer çok ileriye gittiniz.
Sanat eğitimi almak için Paris'e gitti.
Sanat eğitimi almak için Fransa'ya gitti.
O, başka bir yere alışverişe gitti.
Mary'nin yurtdışına gittiğini biliyorum.
Onun nereye gittiğine aklım ermez.
Bir süpermarkete alışverişe gitti.
Laurie, en sevdiği restorana yemek yemeye gitti.
Bu sabah at-binmeye gitti.
O, geçenlerde bir sinemaya gitti.
Erkek kardeşimle sinemaya gittim.
O, İngilizce öğrenmek için üniversiteye gitti.
O, saçını kestirmek için gitti.
Alice'in konsere gittiği dündü.
Tom Mary'nin hemen terk etmesini istedi.
Bugün oraya gittim.
O, geçen Pazartesi onunla birlikte alışverişe gitti.
ve saldırıyı gerçekleştirdi.
Bizim için sürpriz oldu, o Brezilya'ya tek başına gitti.
Nancy Paris'in yanı sıra Londra'ya da gitti
Elbiseleri değiştirmek için eve gittim.
Müzik eğitimi yapmak için Fransa'ya gitti.
O, tıp eğitimi görmek için Almanya'ya gitti.
Rehabilitasyona gitti ve kendini düzeltti.
Bu sabah zaten kasap dükkânına gittim.
Tom, Mary'nin nereye kayak yapmaya gittiğini bilmiyordu.
- O, alışverişe gitti.
- Alışverişe gitti.
Yani bir haftalığına tek başıma Maine'e kampa gittim,
Böylece bir hayli geleneksel olan Koreli ailemin yanına,
- Saçını yaptırmak için kuaföre gitti.
- Saçlarını yaptırmak için kuaföre gitti.
- Süper markete gittim.
- Süpermarkete gittim.
O, taze sebze almak için markete gitti.
Öldü ve ruhu cehenneme gitti.
- Paris'e gittim.
- Ben Paris'e gittim.
O dün oraya gitti.
Hayvanat bahçesine gittim.
Brezilya'ya tek başına gitmesi bizi şaşırttı.
O, bu sabah onunla birlikte yürüyüşe gitti.
O, eve gitti ve ağladı.
Dün sinemaya gittim.
Arkadaşıyla alışverişe gitti.