Examples of using "Pouvez" in a sentence and their turkish translations:
Hepiniz yardım edebilirsiniz.
Gidebilirsiniz.
Yürüyebilecek durumda mısınız?
Onlar gelebilirler.
Kalabilir misin?
Reddedebilirsin.
Bana bir indirim yapar mısın?
Bunu okuyabilirsiniz.
üzerinizdeki gerginliği dışarı attığınızı
Peki ne yapabilirsiniz onlarla?
Belki, bir umut eşitlik sağlanabileceğini
Tahmin edebileceğiniz gibi,
Hadi, bunu yapabilirsiniz.
Bunu teslim edebilir misin?
Dinlenebilirsiniz.
Nesneyi tarif edebilir misiniz?
Yarın başlayabilir misin?
Şimdi girebilirsin.
- Onu doğrulayabilir misiniz?
- Onu kanıtlayabilir misiniz.
Bana aktarabilirsin.
Gelip yardım edebilir misin?
Burayı imzalar mısınız?
Onunla konuşabilirsin.
Lütfen onun hakkında düşün.
Bana bunu açıklayabilir misin?
- Yarın gidebilirsin.
- Yarın terk edebilirsin.
Bana inanabilirsiniz.
Tom'u hepiniz anlayabiliyor musunuz?
Buraya park edebilirsin.
Rica etsem bana biraz borç verebilir misin?
İngilizce konuşamıyor musun?
Ve tahmin edebileceğiniz gibi,
Çare orada, dışarıda.
Ve yavaşça gözlerinizi kapatabilir
içinize temiz,berrak bir ışık aldığınızı
Belki de beni anlayabilirsiniz.
Hadi, bunu yapabilirsiniz.
İşinizi kaybetmeniz anlamına gelebilir,
Birine gülüyor olabilirsiniz,
Bize ne öğretebilirsiniz?
ve bu iki şeyi de günlük hayatta
bir görüntü görebiliyormusunuz
Gus bizi okuyabilir misin?
bacaklarına bakabilirsin
Muhasebecilik yapabilir misin?
Org çalabilir misin?
Bunu cevaplayabilir misiniz?
- Odayı terk edebilirsiniz.
- Odadan ayrılabilirsin.
Bana bir an izin verebilir misin?
Bana bir dakika izin verebilir misiniz?
Şimdi bırakabilirsin.
Siz ikiniz ayrılabilirsiniz.
Hoşnutsuzluğunu açıklayabilir misiniz?
Bu arabayı kullanabilirsin.
Fiyatı düşürebilir misiniz?
Bana bir taksi çağırabilir misiniz?
Daha yavaş konuşabilir misiniz?
Siz yüzemezsiniz.
Elinde iddianı haklı gösterecek bir şey var mı?
İzin alabilir misin?
Şimdi ne yapabilirsin?
Bana uçmayı öğretebilir misin?
İçeri giremezsin.
Daha sonra konuşabilirsin.
Bana saati söyler misin?
Bu sayıları toplayabilir misin?
Ağrıya katlanabilir misin?
Hesabımı hazırlayabilir misiniz?
Akşam yemeği için kalabilir misin?
Gelebiliyorsan, gel!
Bu köşeyi tutar mısınız lütfen?
Bunu bize anlatabilir misiniz?
Ağaca tırmanabilir misin?
Beni duyuyor musun?
Bana ne kadar indirim verebilirsin?
İsveççe anlayabiliyorsun.
Radyoyu kısar mısın?
Dışarı çıkamazsın.
Bu taşı kaldırabilir misin?
Bana güvenebilirsin.
Çalışmadan yaşayabilir misin?
- İki dakikalığına beni bekleyebilir misin?
- İki dakikalığına beni bekleyebilir misiniz?
Siparişiniz için peşin ödeme yapabilirsiniz.
Bunu farklı olan biriyle değiştirir misin?
Bir süre bekleyebilir misin?
- Gidebilirsin.
- Gidebilirsiniz.
Kendinizden bahsedebilirsiniz.
Macera başlıyor! Hadi, bunu yapabilirsiniz.
onları cezalandırabilirsiniz.
siz de aynı şeyi yapabilirsiniz.
Sokaklardayken küfür edebilirsin
Onları oradan çıkarabilir misin?
Buradan yüzerek geçebilir misiniz?
Yapabildiğiniz kadar sıkı çalışın.