Examples of using "Accélérer" in a sentence and their turkish translations:
Gerçekten acele etmeliyiz.
Bunu aceleye getirebilir miyiz?
Kalbimin hızlandığını hissettim.
Bunu biraz hızlandırabilir miyiz?
Ne zaman hızlanacağını veya yavaşlayacağını biz seçeriz.
Zamanı hızlandırınca ölümcül sırları ortaya çıkıyor.
Bu yüzden teknoloji çok daha hızlı ilerlemeye devam etse de
Bu dili öğrenmek istiyorsam, hızlanmalıyım.
İstediğin kadar gaza bas, arabanın vitesi boşta olduğu için hiçbir yere gidemeyiz.