Translation of "Accès" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Accès" in a sentence and their turkish translations:

- Ils ont accès à la bibliothèque.
- Elles ont accès à la bibliothèque.

Onların kütüphaneye giriş izinleri var.

J'ai accès à sa bibliothèque.

Benim onun kitaplığına erişimim var.

Puisse avoir accès à ces solutions.

herkesin sorunlarıyla ilgilenilecek.

La porte donne accès au jardin.

Kapı bahçeye erişim sağlar.

Donnent accès à 162 pays chacun.

şu anda güç sıralamasında ilk sırada yer alıyor.

Les étudiants ont accès à la bibliothèque.

Öğrencilerin kütüphaneye erişimleri var.

Il fut pris d'un accès de peur.

O, korku yüzünden ele geçirilmiştir.

Tout étudiant a accès à la bibliothèque.

Her öğrencinin kütüphaneye erişimi vardır.

Refusent communément de donner accès à ces informations

ve o bilgilerin nasıl kullanıldığını veya 3. partilerle paylaşıldığını

Comment fais-tu pour avoir accès à l'internet ?

İnternet'e nasıl bağlanıyorsun?

Les effets stroboscopiques peuvent provoquer des accès d'épilepsie.

Yanıp sönen efektler epilepsi nöbetlerini tetikleyebilir.

Mais, j'ai accès à beaucoup de choses et...

Ama okumak için birçok şeye erişimim var,

Dès lors, avoir un accès total à un téléphone,

Bir kişinin telefonun tümüne ulaşmak

Et un petit nombre de modèles vous donne accès

ve az sayıda model size

Il y a un accès facile à la plage.

Sahile kolay erişim var.

Tom n'a pas accès à la base de données.

Tom'un veritabanına erişimi yok.

En leur donnant accès à des informations sur eux-mêmes,

onları güçlü kılmayı destekleyen insanlardan biriyim.

Ou pour un accès gratuit à des réseaux sociaux internet,

ya da sosyal medya hesaplarına ücretsiz erişim için,

Deux tiers de l'humanité n'ont pas accès à l'imagerie médicale.

insanoğlunun üçte ikisinin tıbbi görüntüleme erişimi yok.

Tous les étudiants de l'université ont accès à sa bibliothèque.

Bütün evrenkent öğrencilerinin evrenkent kütüphânesine erişimi vardır.

Plus de deux milliards de personnes n'ont pas accès aux médicaments.

Bugün, iki milyardan fazla insan ilaçlara erişimi olmadan yaşıyor.

Une fois que la Terre a eu accès à la multicellularité,

Dünya, çok hücreli organizmalar,

Quand la police a eu accès à un compte en banque,

Polis sadece tek bir banka hesabına ulaştığında,

Bénéficiez du téléphone et d'un accès internet dans une offre combinée.

Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!

Comment se fait-il que mon accès Internet soit si lent ?

İnternet erişimim neden bu kadar yavaş?

Une fraude à la paternité, un accès réduit à la garde d'enfant

babalık sahtekârlığı, çocuk velayeti

Accès anticipé sans publicité et vous aider à choisir les futurs sujets.

Kanalı nasıl destekleyebileceğinizi öğrenmek, reklamsız erken

Je l'ai tué dans un accès de fureur - ce n'était pas prémédité.

Onu bir öfke nöbetinde öldürdüm. Planlanmış değildi.

En leur donnant un meilleur accès à l'emploi, au logement et à l'éducation.

onlara daha iyi işler, daha iyi konutlar ve eğitim imkanları verdiler.

Les patients cancéreux doivent souvent faire face à des accès de nausée débilitants.

Kanser hastaları sıklıkla bulantı nöbetlerini azaltmakla uğraşmak zorundadır.

Tout le monde a accès à la même physique, pas besoin d'un laboratoire chic.

Herkesin aynı fiziğe erişimi var, fiyakalı bir laboratuvara ihtiyacınız yok.

De s'assurer que tout le monde ait accès à la nourriture et à l'eau potable.

herkesin yiyeceğe ve temiz suya ulaşabileceğini temin edecek fırsatlar...

Visitez notre page Patreon pour découvrir comment vous pouvez soutenir la chaîne, obtenir un accès

Kanalı nasıl destekleyebileceğinizi öğrenmek, reklamsız erken erişim elde etmek ve gelecekteki konuları seçmenize yardımcı olmak için

Cela ne représente que 12 dollars pour un accès d'un an à une incroyable gamme de documentaires.

İnanılmaz bir dizi belgesel için bir yıllık erişim için sadece 12 dolar.

Le projet de loi original des Démocrates donnait à tout le monde accès à des congés maladie payés,

Demokratların orijinal tasarısı, ücretli ödemeye erişen herkese verildi,

Près d'un milliard de personnes autour de la planète manque d'un accès à de l'eau propre et saine.

Dünya çapında yaklaşık bir milyar insanın temiz, güvenli suya erişimi yok.

- Pourquoi ma connexion Internet est-elle si lente ?
- Comment se fait-il que mon accès Internet soit si lent ?

İnternet bağlantım neden bu kadar yavaş?

Je serais très reconnaissant si je pouvais effectuer une réservation d'une chambre qui a un accès facile à votre entreprise.

Şirketinize iyi erişimi olan bir yer için bir rezervasyon yapabilirsem çok minnettar olurum.