Translation of "établie" in Turkish

Tu peux te fier à son expérience établie.

- Onun kanıtlanmış yeteneğine güvenebilirsin.
- Bu konuda yeteneğini kanıtlamış biridir, ona güvenebilirsin.

Ataturk Culture Language History Institution établie au cours de ces années

o yıllarda kurulan Atatürk Kültür Dil Tarih Yüksek Kurumu'na

C'est que cela implique une vision de l'avenir qui est globalement établie.

geleceğin aslında belirlenmiş olduğuyla ilgili bir görüşü işaret eder.

- En temps utile, son innocence sera établie.
- Son innocence sera prouvée en temps voulu.

Zamanla, onun suçsuzluğu ispat edilecektir.

Les idées du New Age constituent une alternative rafraîchissante à l'orthodoxie établie du christianisme traditionnel.

Yeni Çağ fikirleri geleneksel Hıristiyanlığın ağırbaşlı ortadoksluğu için ferahlatıcı bir alternatiftir.