Translation of "Sera" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Sera" in a sentence and their turkish translations:

sera nord sud sera est ouest

kuzey güney olacak doğu batı olacak

- Il sera prêt.
- Lui sera prêt.

O hazır olacak.

- Ça sera assez.
- Ça sera suffisant.

Bu yeterli olacaktır.

Elle sera heureuse quand elle sera mariée.

O, evlendiğinde mutlu olacak.

Plus elle sera profonde, plus l'ancrage sera solide.

Oyuk ne kadar derin olursa çapa da o kadar kuvvetli olur.

- C'est suffisant.
- Ça sera assez.
- Ça sera suffisant.

Bu yeterli.

- Tom sera fou de joie.
- Tom sera ravi.

Tom çok memnun olacak.

- Tom sera là cette nuit.
- Tom sera ici cette nuit.
- Tom sera là ce soir.
- Tom sera ici ce soir.

Tom bu gece burada olacak.

Partout sera nettoyé.

Her yer temizlenecek.

Tout sera parfait.

Her şey mükemmel olacak.

Elle sera prête.

O hazır olacak.

Tom sera là.

Tom orada olacak.

Ça sera facile.

Bu kolay olacak.

Tout sera différent.

Her şey değişecek.

Il sera puni.

- O, cezalandırılacaktır.
- O cezalandırılacaktır.

Tom sera prêt.

Tom hazır olacak.

Tom sera content.

Tom mutlu olacak.

Ce sera tout ?

Başka bir arzunuz var mı?

Ce sera invisible.

Bu görünmez olacak.

L’hiver sera rude.

Önümüzdeki kış sert olacaktır.

Marie sera jalouse.

Mary kıskanç olacak.

Ce sera tout.

Bu büsbütün olacak.

Ce sera difficile.

Bu zor olacak.

Ce sera impossible.

O imkansız olacak.

Ça sera différent.

Bu farklı olacak.

Ça sera délicat.

Hileli olacak.

Qui y sera ?

Kim orada olacak?

Qui sera là ?

Kimler burada olacak?

Il sera licencié.

O, işten atılacak.

Tom sera d'accord.

Tom kabul edecek.

Tom sera célèbre.

Tom meşhur olacak.

- D'ici peu il sera père.
- Il sera bientôt père.

O yakında bir baba olacak.

- Il sera toujours parmi vous.
- Il sera toujours avec vous.
- Il sera toujours avec toi.

Her zaman seninle olacak.

- Demain sera encore un jour.
- Demain sera un autre jour.

Gün doğmadan neler doğar.

- Ça ne sera pas facile.
- Ça ne sera pas aisé.

- Kolay olmayacak.
- O kolay olmayacak.

- Tout le monde sera content.
- Tout le monde sera heureux.

Herkes mutlu olacak.

- Il sera un bon instituteur.
- Il sera un bon professeur.

O, iyi bir öğretmen olacak.

- Ce ne sera pas dur.
- Ce ne sera pas difficile.

O zor olmayacak.

- Ce ne sera pas facile.
- Ce ne sera pas aisé.

Bu kolay olmayacak.

- Ça ne sera pas facile.
- Ce ne sera pas facile.

- Kolay olmayacak.
- O kolay olmayacak.

- Il sera difficile de faire cela.
- Faire cela sera difficile.

Onu yapmak zor olacak.

Mais ce sera dangereux.

Ama bu tehlikeli olacak.

Quiconque viendra, sera bienvenu.

Her gelen sıcak karşılanacak.

Il sera occupé demain.

O, yarın meşgul olacak.

Qui sera élu président ?

Kim başkan seçilecek?

Il sera vraiment satisfait.

O gerçekten memnun olacak.

La sécurité sera renforcée.

Güvenlik sıkılaştırılacak.

Ça sera en test.

Bu, testte olacak.

Ce sera bientôt septembre.

Yakında eylül olacak.

Elle sera toujours là.

O her zaman orada olacak.

Ce sera notre secret.

- O bizim sırrımız olacak.
- Sırrımız olacak.

Ce sera bientôt l'hiver.

Yakında kış olacak.

Il sera là aujourd'hui.

O bugün burada olacak.

Demain Tom sera occupé.

- Tom yarın yoğun olacak.
- Tom yarın meşgul olacak.

Ça sera différent, désormais.

O şimdi farklı olacak.

Lundi prochain sera férié.

Önümüzdeki pazartesi günü bir tatil.

Ça sera bien utile.

Bu işe yarayacak.

Tom sera bientôt là.

Tom yakında burada olacak.

Le reste sera facile.

Gerisi kolay olacak.

Il sera bientôt là.

O yakında burada olacak.

Demain, ce sera fermé.

Yarın o kapalı olacak.

Quand sera-ce prêt ?

Ne zaman hazır olacak?

La nourriture sera incluse.

Gıda dahil edilecektir.

Le déjeuner sera fourni.

Öğle yemeği sağlanacaktır.

Paris sera toujours Paris.

Paris her zaman Paris olacak.

sera la différence ?

Ne farklı olacak?

Ce sera nuageux demain.

Yarın hava bulutlu olacak.

Ce sera mon travail.

O benim işim olacak.

Ça sera sans problème.

O sorun olmayacak.

L'année prochaine sera pire.

Gelecek yıl daha kötü olacak.

Ce sera aussi intéressant.

Bu da ilginç olacak.

Cette fois sera différente.

Bu sefer farklı olacak.

Notre gloire sera éternelle.

Bizim zafer ebedi olacaktır.

Tom sera incinéré demain.

Tom yarın yakılacak.

Cette phrase sera traduite.

Bu ifade tercüme edilecek.

Le ciel sera bleu.

Gökyüzü mavi olacaktır.

Tom sera enterré lundi.

Tom pazartesi günü gömülecek.

Le cas sera examiné.

Dosya incelenecek.

Faire cela sera difficile.

Onu yapmak zor olacak.

Ce sera du gâteau.

Bunu yapmak çok kolay olacak.

Tom sera probablement là.

Tom muhtemelen orada olacak.

Tom en sera d'accord.

Tom bunu yapmayı kabul edecek.

Faire ça sera facile.

Bunu yapmak kolay olacak.

Il sera toujours là.

O her zaman orada olacak.

- Il sera chez lui demain.
- Il sera à la maison demain.

O, yarın evde olacak.

- Ce sera tout pour l'instant.
- Ce sera tout pour le moment.

Şimdilik hepsi bu kadar.

- Ce dictionnaire te sera très utile.
- Ce dictionnaire vous sera très utile.
- Ce dictionnaire vous sera grandement utile.
- Ce dictionnaire te sera d'un grand secours.

Bu sözlük sizin için çok yardımcı olacaktır.

- Je suis sûr que Tom sera acquitté.
- Je suis sûre que Tom sera acquitté.
- Je pense que Tom sera acquitté.
- Je crois que Tom sera acquitté.

Tom'un beraat ettirileceğine inanıyorum.

- Nous serons là.
- Nous y serons.
- On y sera.
- On sera là.

Orada olacağız.

- Tom sera heureux de te revoir.
- Tom sera heureux de vous revoir.

Tom seni tekrar görmekten mutlu olacak.

- J'espère que la météo sera bonne.
- J'espère que le temps sera bon.

Umarım hava güzel olur.