Examples of using "écrasé" in a sentence and their turkish translations:
Tom şiddetle çarptı.
Ben ezildim.
Uçak kaza yaptı.
Uçak eve çarptı.
Onu paramparça ettin.
O böceği acımasızca ezdi.
Neredeyse araba beni ezecekti.
Çocuk neredeyse bir araba tarafından eziliyordu.
Köpek bir araba tarafından ezildi.
Neredeyse bir araba tarafından ezilecekti.
Tavan düşerse, ezilir.
Yaşlı adam bir araba tarafından ezildi.
O, onun sevgisinin yoğunluğuyla bunalmıştı.
Köpeğimiz bir kamyon tarafından ezildi.
Bir köpek bir kamyon tarafından ezildi.
- Tom bir kamyon tarafından ezilmenin eşiğine gelmişti.
- Tom neredeyse bir kamyon tarafından eziliyordu.
Yakınlardaki bir hastaneye hayat kurtarıcı panzehirler
Köpeğimiz neredeyse bir araba tarafından eziliyordu.
Kedi neredeyse kamyon tarafından eziliyordu.
Çiçek saksısı kaldırıma düştü.
Sen hiç elinle bir sinek ezdin mi?
Bir kamyon tarafından ezilmekten kıl payı kurtuldum.
Bir kamyon tarafından ezilen bir çocuk gördük.
Zavallı kedi kamyon tarafından ezildi.
Birkaç ergen Cadılar Bayramı'ndan hemen önce kabaklarımızı parçaladı.
Neden Noah o iki sivrisineği ezmedi?
En son ne zaman bir örümceği ezdin?
- Televizyon haberine göre, Hindistan'da bir uçak kazası olmuş.
- TV haberine göre, Hindistan'da bir uçak kazası vardı.
Önemli bir yük taşıyan bir uçak çöle düştü.
Bir öğrenci, Basin Caddesi'nde bir araba tarafından ezildi.
Dün bu yaya geçidinde bir yayaya kamyon çarptı.
Vay canına, düştüğü sırada bu uçakta olmak istemezdiniz.
Dün bu yaya geçidinde bir yayaya kamyon çarptı.
Uçağın pilot hatası nedeniyle düştüğü belirlendi.
Kamyon tarafından çarpılıyordum.
- Sami'nin uçağı araziye düştü.
- Sami'nin uçağı tarlaya düştü.
Uçağın, Hells Canyon adındaki bu acımasız çölde, dört bin kilometrelik alanda bir yere düştüğünü biliyoruz.
Neredeyse bir kamyon tarafından eziliyordum.