Examples of using "Relics" in a sentence and their turkish translations:
Eski bir uygarlıkla ilgili kalıntılar bulduk.
Dede ve ninelerinin kalıntıları bu kilisededir.
Kültürel kalıntılarımıza değer verin; hepsi bizim görevimizdir.
bunun yanı sıra Bizans için çok önemli kutsal emanetlere de ev sahipliği yaptı
iniyorlar ... sonra karanlık denizde yeniden gözden kayboluyorlar.
- Bütün ülkeler, tüm sınırları içindeki insan grupların ecdat yadigar eserlerini koruma ve gelecek nesillere aktarma sorumluluğu var.
- Bütün ülkelerin sınırları dahilinde her insan grubuyla ilgili tarihi eserleri korumak ve bunları gelecek nesillere aktarmak için bir sorumluluğu vardır.