Translation of "Addition" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Addition" in a sentence and their turkish translations:

In addition, I can fly.

Ek olarak, uçabilirim.

The committee approved the addition.

Komite eklemeyi onayladı.

I paid five dollars in addition.

Ek olarak beş dolar ödedim.

Do you need anything in addition?

Buna ek olarak bir şeye ihtiyacın var mı?

I like addition but not subtraction.

Toplamayı severim ama çıkarmayı değil.

In addition, with technology 51 years ago

Bunun yanı sıra 51 yıl önceki teknolojiyle

In addition to English, he speaks German.

İngilizcenin yanı sıra, Almanca da konuşur.

I study French in addition to English.

İngilizceye ek olarak Fransızca eğitimi de alıyorum.

My boy can't do addition properly yet.

Oğlum henüz doğru olarak toplama yapamıyor.

In addition, my company had visitors from Africa.

Bir gün, Afrikalılar şirketimi ziyaret etti.

So in addition to promoting those proactive solutions,

Bu önalıcı çözümleri yaygınlaştırmanın yanısıra,

We are expecting an addition to our family.

Ailemize bir katılım bekliyoruz.

The addition of salt greatly improved the flavor.

Tuz ilavesi lezzeti adamakıllı artırdı.

In addition to English, he can speak French.

İngilizcenin yanı sıra Fransızca konuşabilir.

In addition, I have to interview a professor.

Ayrıca, bir profesörle görüşmeliyim.

I had to pay 5 dollars in addition.

İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım.

In addition to English, she speaks French fluently.

İngilizceye ek olarak, akıcı bir şekilde Fransızca biliyor.

He can speak French in addition to English.

İngilizce konuşmakla beraber Fransızca da konuşabilir.

In addition to French, Tom can speak English.

Fransızca'ya ek olarak Tom İngilizce de konuşabilir.

And that was when he met her new addition.

İşte o anda, yeni elemanla tanışmış.

It was cold, and in addition, it was windy.

Hava soğuktu ve üstelik rüzgarlıydı.

We had to pay ten thousand yen in addition.

Ayrıca on bin yen ödemek zorunda kaldık.

He has some income in addition to his salary.

Maaşına ek olarak biraz geliri var.

He is a new addition to the teaching staff.

O, öğretim kadrosu için yeni bir ek.

It was hot, and in addition, it was humid.

Hava sıcaktı. Ve hava oldukça nemliydi.

I want to study German in addition to English.

İngilizceye ek olarak Almanca eğitimi yapmak istiyorum.

The set of real numbers is closed under addition.

Reel sayılar kümesi toplama işlemine göre kapalıdır.

She writes essays in addition to novels and poetry.

Romanlara ve şiirlere ek olarak denemeler yazar.

In addition to Chinese, my aunt can speak English.

Çinceye ek olarak, teyzem İngilizce konuşabilir.

In addition to English, he knows German and French.

- İngilizceye ek olarak, Almanca ve Fransızca biliyor.
- İngilizcenin yanı sıra, Almanca ve Fransızca biliyor.

And in addition to the animals, there were also people.

Orada, hayvanlara ek olarak insanlar da vardı.

In addition, it hosted very important sacred relics for Byzantium.

bunun yanı sıra Bizans için çok önemli kutsal emanetlere de ev sahipliği yaptı

In addition, Escobar was now detonating bombs on the streets

Bunun yanı sıra Escobar sokaklarda artık bomba patlatıyordu

Intelligence , in addition to cloud computing and digital technologies in

olarak bulut bilişim ve dijital teknolojilere ek olarak

In addition to being a doctor, he is a writer.

Bir doktor olmanın yanı sıra, o bir yazardır.

It is possible for us to do addition very quickly.

Çok çabuk bir şekilde ilave yapmamız mümkündür.

In addition, our experiments are consistent with our theoretical results.

Ek olarak, deneyler, teorik sonuçlarla uyumludur.

In addition to good health, he has a good brain.

İyi bir sağlığa ek olarak, onun iyi bir beyni var.

In addition to my other worries, this has to happen.

Diğer endişelerime ek olarak, bu olmak zorunda.

This stamp will be a good addition to my collection.

Bu pul, benim koleksiyonum için iyi bir katkı olacak.

He is handsome. In addition, he is good at sport.

O yakışıklıdır. Ayrıca sporda iyidir.

Reduces fertilization Changing livestock feeding in addition to reducing meat intake

döllenmeyi azaltır. Et tüketimini azaltmanın yanı sıra hayvancılık beslemesini değiştirmek

In addition to water, sunshine is absolutely necessary for plant life.

Bitki yaşamı için, suya ek olarak güneş ışığı kesinlikle gereklidir.

The secretary is good at English in addition to being beautiful.

Sekreter güzel olmasının yanı sıra İngilizcede iyidir.

In addition to being a physician, he was a master pianist.

Bir doktor olmasının yanı sıra o iyi bir piyanistti.

In addition to being a famous physicist, he is a great novelist.

Ünlü bir fizikçi olmanın yanı sıra, o büyük bir romancıdır.

In addition to being a doctor, he was a very famous novelist.

İyi bir doktor olmasının yanı sıra, o çok ünlü bir roman yazarıydı.

In addition, we will issue the 'employee of the month' award afterwards.

Ayrıca, bilahare 'ayın elemanı' ödülünü de takdim edeceğiz.

The addition is correct, but there is an error in your subtraction.

Toplama doğru ama çıkarmanda bir hata var.

In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.

Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.

In addition, the treaty freed up Ottoman troops that were sent to subjugate

Bunun yanısıra bu anlaşma

Intensive fertilization agriculture. In addition to the combustion of fossil fuels and some

endüstriyel işlemlere ek olarak. Metan ve nitröz oksidin konsantrasyonu

With all the money from that privatization, addition of foreign reserves, other privitisations

Özelleşmeden gelen tüm bu parayla, yabancı rezervlerinde eklenmesi, diğer

70 thousand dollars annually per person in addition to the amenities provided by the

üzerinde olduğu tahmin edildiği için, kişi başına düşen geliri diğerlerinden daha yüksek,

Energy sources such as the sun, air and water in addition to a reduction

enerji kaynaklarına güvenmenin yanı sıra yeniden kullanılabilir ürünleri seçerek

In addition, votes can even be distributed to candidates from different lists, i.e. different

Ek olarak, oylar farklı listelerden, yani farklı partilerden veya seçmen gruplarından

In addition, our state is not strong enough to struggle with the corona for months.

Ayrıca bizim devletimiz koronayla aylarca mücadele edebilecek kadar güçlü değil

In addition, millions of families will be forced to evacuate their homes and emigrate from

Buna ek olarak, yeryüzünden kaybolmakla en çok tehdit eden ülkeler de dahil olmak üzere

In Dubai, these special areas, in addition to having tax benefits, even have their own

Dubai'de bu özel bölgeler, vergi avantajlarına ek olarak

In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.

Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor.

In addition, the names of all candidates and which party or voter group they belong to

Ayrıca tüm adayların isimleri ve hangi parti veya seçmen grubuna ait oldukları

In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.

Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.

He is an excellent piano player. In addition, he is a good singer and a very good dancer.

O mükemmel bir piyano çalıcı. Ayrıca, iyi bir şarkıcı ve iyi bir dansçı.

- In addition to English, Mr. Nakajima can speak German fluently.
- Mr Nakajima can, as well as English, speak fluent German.

Bay Nakajima, İngilizcenin yanı sıra, akıcı Almanca konuşabilir.

- In addition to English, she speaks French fluently.
- She is not only fluent in English but speaks French fluently as well.

Onun sadece İngilizcesi değil Fransızcası da akıcıdır.

Mary is a native speaker of Portuguese and fluent in English and Spanish, in addition to having good knowledge of Esperanto.

Mary iyi Esperanto bilgisine sahip olmanın yanı sıra bir Portekizce anadil konuşuru ve İngilizce ve İspanyolcada akıcıdır.

In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.

Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.