Translation of "Permanently" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Permanently" in a sentence and their turkish translations:

Hostilities permanently ceased.

Düşmanlıklar kalıcı olarak durdu.

You're still young, but not permanently.

Hala gençsin ama kalıcı olarak değil.

The accident left him permanently paralyzed.

Kaza onu kalıcı felç bıraktı.

It can't be removed. It's attached permanently.

Çıkarmak mümkün değil, sabitlenmiş.

That this can permanently reduce your capacity for concentration.

bu senin konsantrasyon kapasiteni kalıcı olarak azaltabilir.

I didn't steal it. I just borrowed it permanently.

Bunu çalmadım. Kalıcı olarak ödünç aldım.

The man turned permanently blue after he drank the silver solution.

Adam, gümüş solüsyonu içtikten sonra sürekli olarak mavileşti.

For a temporary period, instead of separating permanently, the idea was found favorable among

itmiştir. Mahran, ikiyüz yirmi evlilik sözleşmesinin Mısır'da son zamanlarda yapılan bir deney

Mrs. Brown warned Beth that if she didn't eat properly she would be permanently overweight.

Bayan Brown, o uygun şekilde yemek yemezse, kalıcı kilolu olacağı konusunda Beth'i uyardı.