Translation of "Removed" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Removed" in a sentence and their turkish translations:

- It must be removed.
- It has to be removed.
- It needs to be removed.

Bu uzaklaştırılmalı.

I removed one.

Ben bir tane çıkardım.

Who removed it?

Onu kim kaldırdı?

He removed his shirt.

O, gömleğini çıkardı.

I've removed the comma.

Ben virgülü kaldırdım.

Tom removed his disguise.

Tom kılığını çıkardı.

Tom removed his wig.

Tom peruğunu çıkardı.

Tom removed his socks.

Tom çoraplarını çıkardı.

The tumor was removed.

Tümör çıkarıldı.

She removed her sunglasses.

O güneş gözlüğünü çıkardı.

Tom removed his sunglasses.

Tom güneş gözlüğünü çıkarttı.

Tom removed his goggles.

Tom gözlüğünü çıkardı.

Tom removed his gloves.

Tom eldivenlerini çıkardı.

Tom removed his coat.

Tom ceketini çıkardı.

Tom removed his jacket.

Tom ceketini çıkardı.

They must be removed.

Onlar uzaklaştırılmalı.

Doctors removed the bullet.

Doktorlar kurşunu çıkardılar.

Tom removed his shirt.

Tom gömleğini çıkardı.

Layla's body was removed.

Leyla'nın cesedi kaldırıldı.

Sami's head was removed.

Sami'nin başı çıkarıldı.

Sami removed the mask.

Sami maskeyi çıkardı.

Sami removed the bolts.

- Sami cıvataları çıkardı.
- Sami sürgüleri çıkardı.

He removed his goggles.

- Koruyucu gözlüğünü çıkardı.
- Kaynak gözlüğünü çıkardı.

- The blood-stain cannot be removed.
- The blood stain can't be removed.

Kan lekesi çıkarılamaz.

I unconsciously removed my shirt.

Baygın halde gömleğimi çıkardım.

The video has been removed.

Video kaldırıldı.

Tom carefully removed the bandage.

Tom bandajı dikkatle kaldırdı.

It has to be removed.

O kaldırılmalı.

It needs to be removed.

Bunun çıkarılması gerekiyor.

Tom respectfully removed his hat.

Tom saygıyla şapkasını çıkardı.

We removed the old furniture.

Eski mobilyayı kaldırdık.

Tom removed his fake beard.

Tom sahte sakalını çıkardı.

The princess removed her gloves.

Prenses eldivenlerini çıkardı.

Tom removed his wet socks.

Tom ıslak çoraplarını çıkardı.

She removed her wet socks.

O, ıslak çoraplarını çıkardı.

He removed his wet socks.

O, ıslak çoraplarını çıkardı.

The sign was immediately removed.

İşaret hemen kaldırıldı.

The firing pin's been removed.

- Ateşleme iğnesi çıkarıldı.
- Ateşleme pimi çıkarıldı.

The nurse removed Tom's bandages.

Hemşire, Tom'un bandajlarını çıkardı.

Layla removed the heavy carpet.

Leyla ağır halıyı kaldırdı.

Tom had his appendix removed.

Tom apandisini aldırdı.

I had my appendix removed.

- Apandisitimi aldırdım.
- Apandisitim alındı.

Sami removed the trash bags.

Sami çöp poşetlerini çıkardı.

May 1 removed from the calendar

1 Mayıs takvimden çıkarıldı

She removed him from her memory.

Onu hafızasından çıkardı.

The surgeon removed the wrong organ.

Cerrah yanlış organı çıkardı.

She had had her appendix removed.

Apandisini aldırmıştı.

Tom had his wisdom teeth removed.

Tom yirmilik dişlerini çektirdi.

I had to get it removed.

Onu çıkartmak zorunda kaldım.

Tom has had one lung removed.

Tom'un bir akciğeri alındı.

The politician was removed from office.

Politikacı görevden alındı.

The police officer removed Tom's handcuffs.

Polis memuru Tom'un kelepçelerini çıkardı.

It can't be removed. It's fixed.

Bu kaldırılamaz. O sabit.

He removed him from the list.

Onu listeden çıkardı.

Tom has had his appendix removed.

Tom apandisit ameliyatı oldu.

She removed the dishes from the table.

Bulaşıkları masadan kaldırdı.

She removed the papers from the desk.

Kağıtları masadan kaldırdı.

How can a duplicate sentence be removed?

Kopya bir cümle nasıl çıkarılabilir?

Tom removed his gun from his holster.

Tom silahını kılıfından çıkardı.

Tom wanted to get his tattoo removed.

Tom dövmesini kaldırmak istedi.

Tom removed a card from his wallet.

Tom cüzdanından bir kart çıkardı.

Tom removed the key from the door.

Tom anahtarı kapıdan çıkardı.

She removed the yolk from the egg.

Yumurta sarısını yumurtadan çıkardı.

I had to get my tattoo removed.

Dövmemi çıkartmak zorunda kaldım.

Tom removed the bandages from Mary's leg.

Tom bandajları Mary'nin bacağından çıkardı.

Tom removed the splinter from Mary's finger.

Tom Mary'nin parmağından kıymığı çıkardı.

This growth ought to be removed immediately.

Bu büyümenin derhal kaldırılması gerekiyor.

Trees have been removed from the park.

Ağaçlar parktan kaldırıldı.

The injured were removed from the scene.

Yaralı, olay yerinden uzaklaştırıldı.

The cancer needed to be removed immediately.

Kanser derhal kaldırılmalı.

Stow away carefully the clothes you removed.

Çıkardığın giysileri dikkatlice yerine koy.

Tom removed the lid from the box.

Tom kutudan kapağı çıkardı.

It can't be removed. It's attached permanently.

Çıkarmak mümkün değil, sabitlenmiş.

He needs to be removed from office.

Ofisten çıkarılması gerekiyor.

I had my appendix removed in 2013.

2013'te apandisitimi aldırdım.

But whether the treasure of Karun was removed

Ama Karun hazinesinin çıkarılıp çıkarılmadığı

The posters were immediately removed from the wall.

Posterler çabucak duvarlardan söküldü.

The rioters were forcibly removed from the plaza.

Göstericiler zorla plazadan çıkarıldılar.

Tom carefully removed the letter from the envelope.

Tom mektubu dikkatle zarftan çıkardı.

- He released the cork.
- He removed the cork.

Mantarı çıkardı.

Tom loosened his tie and removed his glasses.

Tom kravatını gevşetti ve gözlüğünü çıkardı.

Tom removed his glasses and rubbed his eyes.

Tom gözlüğünü çıkardı ve gözlerini ovuşturdu.

She removed her makeup and washed her face.

O, makyajını sildi ve yüzünü yıkadı.

Tom removed his tie and unbuttoned his collar.

Tom kravatını çıkarıp yaka düğmelerini açtı.

I had my tonsils removed two weeks ago.

İki hafta önce bademciklerimi aldırdım.

Tom removed the lid from the medicine bottle.

Tom ilaç şişesinden kapağı çıkardı.

I removed her number after severing our friendship.

Dostluğumuzu kestikten sonra onun numarasını ayırdım.

Your name has been removed from the list.

Adınız listeden çıkarıldı.

Sami removed Layla's name from his credit card.

Sami, Leyla'nın adını kredi kartından kaldırdı.

Tom untied the knot and removed the gag.

- Tom ağzındaki bağı çözdü.
- Tom düğümü çözüp ağzındaki bağı çıkardı.

- Tom took off his glasses.
- Tom removed his glasses.

Tom gözlüğünü çıkardı.

- Tom removed his glasses.
- Tom took off his goggles.

Tom gözlüğünü çıkardı.

- Tom removed his socks.
- Tom took off his socks.

Tom çoraplarını çıkardı.

She removed her hat when she entered the room.

Odaya girdiğinde şapkasını çıkardı.

The obscene graffiti were removed by a city employee.

Müstehcen duvar yazısı bir şehir çalışanı tarafından çıkarıldı.

Fadil's job kept him removed from the outside world.

Fadıl'ın görevi onu dış dünyadan uzak tuttu.

"Remove the red wire." "I've removed it. Now what?"

"Kırmızı kabloyu kes." "Onu kestim, şimdi ne olacak?"