Translation of "Left" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Left" in a sentence and their turkish translations:

- Turn left.
- Turn left!

Sola dön!

left out and left behind.

dışarıda bırakılan ve geride kalan kişiler ve yerler var.

- Tom's left.
- Tom has left.

Tom gitti.

I left after Tom left.

Tom ayrıldıktan sonra ayrıldım.

- They just left.
- They've just left.
- They have just left.

Az önce gittiler.

- I'm left-handed.
- I'm left handed.

- Ben solağım.
- Solağım.

Tom left just after Mary left.

Tom Mary gittikten hemen sonra gitti.

- Tom has already left.
- Tom already left.
- Tom has left already.

Tom zaten gitti.

- Tom left town.
- Tom has left the city.
- Tom left the city.
- Tom has left town.

- Tom şehirden ayrıldı.
- Tom şehri terk etti.
- Tom kasabadan ayrıldı.

I left.

oradan çıktım.

They've left.

Onlar gitti.

They left.

Onlar gitti.

Everybody left.

Herkes ayrıldı.

She left.

O gitti.

Sami left.

Sami terk etti.

Go left!

Sola git!

We've left.

Biz kaçtık.

- He has left me.
- He's left me.

O beni bıraktı.

- Tom should've left.
- Tom should have left.

Tom terk etmeliydi.

- Tom left Boston.
- Tom has left Boston.

Tom Boston'dan ayrıldı.

- Tom is left-handed.
- Tom's left-handed.

Tom solak.

- He left just now.
- He just left.

Az önce gitti.

- She has left me.
- She's left me.

O beni terk etti.

- Tom must've left.
- Tom must have left.

- Tom terk etmiş olmalı.
- Tom gitmiş olmalı.

- Tom left just after Mary left.
- Tom left right after Mary did.

Tom Mary gittikten hemen sonra gitti.

- I should have left earlier.
- I should've left sooner.
- I should've left earlier.

Daha erken ayrılmalıydım.

- It's only just left.
- It has only just left.
- He's only just left.

Biraz önce çıktı.

- He has left his family.
- He left home.

O, evden ayrıldı.

- I was left behind.
- I got left behind.

Ben geride bırakıldım.

- Turn to the left.
- Turn to the left!

Sola dön.

- Tom has already left.
- Tom has left already.

Tom çoktan terk etti.

Tom left the house shortly after Mary left.

Tom Mary gittikten hemen sonra evden ayrıldı.

- There is no food left.
- There's no food left.
- There isn't any food left.

Hiç yiyecek kalmadı.

- I thought you'd left.
- I thought that you'd left.
- I thought you had left.

Gittiğini sanmıştım.

Right or left?

Sağa mı, sola mı?

He left immediately.

O aniden gitti.

We left together.

Birlikte gittik.

She just left.

O henüz gitti.

He's left-handed.

O solak.

They just left.

Az önce gittiler.

He left early.

O erken terk etti.

She left early.

O erken gitti.

We almost left.

Biz neredeyse yola çıktık.

There's nothing left.

Bir şey kalmadı.

Allan left us.

Allan bizi terk etti.

I'm left-handed.

- Ben solağım.
- Solağım.

Razvan just left.

Razvan az önce gitti.

Turn left here.

Burada sola dön.

Tom left quietly.

Tom sesizce ayrıldı.

They've all left.

Onların hepsi gitti.

I left one.

Ben bir tane bıraktım.

Tom left home.

- Tom evden ayrıldı.
- Tom evi terk etti.

He just left.

- Az önce gitti.
- Yeni çıktı.

Tom just left.

Tom az önce gitti.

We left immediately.

Biz derhal ayrıldık.

Tom eventually left.

Tom sonunda terk etti.

Many people left.

Birçok kişi bıraktı.

Tom finally left.

Tom sonunda terk etti.

Tom left earlier.

Tom daha önce gitti.

Tom left immediately.

Tom hemen gitti.

Tom left it.

Tom onu bıraktı.

Tom left Mary.

Tom, Mary'yi terk etti.

Tom left me.

Tom beni terk etti.

Tom left quickly.

Tom çabucak terk etti.

Tom left that.

Tom onu bıraktı.

Tom left this.

Tom bunu bıraktı.

Tom must've left.

- Tom terk etmiş olmalı.
- Tom gitmiş olmalı.

Tom never left.

Tom hiç ayrılmadı.

Tom reluctantly left.

Tom isteksizce terk etti.

They all left.

Onların hepsi gittiler.

They already left.

Onlar zaten gittiler.

They both left.

Onların ikisi de gittiler.

They finally left.

Sonunda ayrıldılar.

They haven't left.

Onlar gitmediler.

They left together.

Birlikte gittiler.

They've just left.

Az önce gittiler.

Tom left town.

Tom şehirden ayrıldı.

No one left.

Kimse gitmedi.

The students left.

Öğrenciler gitti.

The teenagers left.

Gençler gitti.

The two left.

İki kişi gitti.

There's one left.

Kalan bir tane var.

There's plenty left.

Kalan pek çok şey var.

What was left?

Ne bırakıldı?

Your wife left.

Karın gitti.

I would've left.

- Ayrılırdım.
- Terk etmiş olurdum.

Tom left early.

Tom erken gitti.

The train left.

Tren gitti.

I just left.

Az önce ayrıldım.