Translation of "Paralyzed" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Paralyzed" in a sentence and their turkish translations:

I'm paralyzed.

Ben felç oldum.

- Tom's paralyzed.
- Tom is numb.
- Tom is paralyzed.

Tom felçli.

The news paralyzed him.

Haber onu felç etti.

Tom is now paralyzed.

Tom şimdi felçli.

I was nearly paralyzed.

Ben neredeyse felçliydim.

Tom is partially paralyzed.

Tom kısmen felçli.

He was paralyzed by fear.

O korkuyla felç oldu.

He was paralyzed with terror.

Ona terörden dolayı felç indi.

His injury left him paralyzed.

Onun yarası onu felçli bıraktı.

Tom was paralyzed with terror.

Tom terör yüzünden felç oldu.

Sami became paralyzed with fear.

- Sami korkudan felç oldu.
- Sami korkudan çarpıldı.

Tom was paralyzed by fear.

Tom korkudan kaskatı kesilmişti.

The child was paralyzed with fear.

Çocuk korkudan felç oldu.

The accident left him permanently paralyzed.

Kaza onu kalıcı felç bıraktı.

She is paralyzed in both legs.

O, her iki bacağından felçlidir.

Tom was paralyzed by a stroke.

Tom felç geçirdi.

The traffic was paralyzed by the snowstorm.

Trafik, kar fırtınası tarafından felç edildi.

She became paralyzed from the neck down.

Boynundan felç olmuştu.

A massive flood paralyzed the local transportation network.

Muazzam bir sel yerel ulaşım ağı felç etti.

The massive flood paralyzed the local transportation network.

Kütlesel sel, yerel ulaşım ağını felç etti.

I'm trying to get used to being paralyzed.

Felçli olmaya alışmaya çalışıyorum.

- Tom has had a stroke.
- Tom was paralyzed by a stroke.

Tom felç geçirdi.

I heard that a paralyzed man was eaten alive by maggots.

Ben felçli bir adamın kurtçuklar tarafından canlı canlı yenildiğini duydum.