Examples of using "Borrowed" in a sentence and their turkish translations:
Tom benimkini ödünç aldı.
Benimkini ödünç aldı.
Ben bir tane ödünç aldım.
Sen hiçbir şey ödünç almadın.
Onu ödünç aldım.
- Onu sadece ödünç aldım.
- Onu az önce ödünç aldım.
Tom'un şemsiyesini ödünç aldım.
Tom'un saç fırçasını ödünç aldım.
Tom'un arabasını ödünç aldım.
Tom'un bisikletini ödünç aldım.
Tom cetvelimi ödünç aldı.
O onun kapüşonlu svetşörtünü ödünç aldı.
Yastığını ödünç aldım.
Tom bisikletimi ödünç aldı.
Tom arabamı ödünç aldı.
Ben makasımı ödünç aldım.
O, onun fikrini ödünç aldı.
Bir araba ödünç aldım.
Ben bir masa ödünç aldım.
O iki kitap ödünç aldı.
Tom'un bisikletini ödünç aldım.
Tom'un cetvelini ödünç aldım.
Leyla, Sami'nin arabasını ödünç aldı.
Tom, Mary'nin şemsiyesini ödünç aldı.
Tom, Mary'nin arabasını ödünç aldı.
Sami biraz para ödünç aldı.
Sami altmış dolar ödünç aldı.
Tom silgimi ödünç aldı.
Kitabı ondan ödünç aldı.
Tom'dan ödünç para aldım.
Tom Mary'den 300 dolar ödünç aldı.
Tom Mary'den ödünç para aldı.
%5 faizle borç aldık.
Ben onlardan borç para aldım.
Ondan para ödünç aldım.
Ondan borç para aldım.
İki tane kitap ödünç aldım.
Bir arkadaşın çadırını ödünç aldım.
Sami, Leyla'dan para borç aldı.
Sami, şirketinden ödünç aldı.
Bir arkadaştan biraz borç para aldım.
Tom asla Mary'den borç almamalıydı.
Babamdan ödünç para aldım.
Bu kitabı ondan ödünç aldım.
Kitabı ondan ödünç aldı.
Ben o cümleyi Tamara'dan ödünç aldım.
Benden bir kitap ödünç aldılar.
Tom'un çekicini ödünç almamalıydım.
Arkadaşından ödünç para aldı.
Tom bizden biraz ödünç para aldı.
Dan, Linda'dan bir kitap ödünç aldı.
Bu sabah Tom'un telefonunu ödünç aldım.
Lütfen ödünç aldığın şeyi iade et.
O peşin olarak ödünç para aldı.
Tom Mary'den üç kitap ödünç aldı.
Bu sözcük Fransızcadan alıntı yapılmıştır.
Biz yüksek faizle para ödünç aldık.
Arkadaşlarımdan borç para aldım.
Tom'un arabasını ödünç almamalıydın.
Tom Mary'nin arabasını ödünç almamalıydı.
Tom Mary'den biraz para ödünç aldı.
- Tom Mary'den bir kitap ödünç aldı.
- Tom, Mary'den bir kitap ödünç aldı.
Bu kitabı Tom'dan ödünç aldım.
Tom'dan hiç borç para almadım.
- Tom'un şemsiyesini sormadan ödünç aldım.
- Tom'un şemsiyesini rica etmeden ödünç aldım.
Tom, Mary'nin babasından ödünç para aldı.
Tom Mary'den ödünç bir şemsiye aldı.
Leyla, Sami'den bir silah ödünç aldı.
Tom'dan biraz borç para aldım.
Tom Mary'den bir el feneri ödünç aldı.
Tom ailesinden borç para aldı.
Tom Mary'den bir kalem ödünç aldı.
Sami, Leyla'dan bir miktar para ödünç aldı.
Onun arabasını ödünç almamalıydın.
dairemi kiraya verdim, bir araba ödünç aldım
Kuzenimden 1,000 yen ödünç aldım.
Kitabı bu kütüphaneden ödünç aldım.
Arkadaşımdan sözlüğü ödünç aldım.
Tom komşusundan bir çekiç ödünç aldı.
Ben o çizgi romanları onun kız kardeşinden ödünç aldım.
Bu çizgi romanları onun kız kardeşinden ödünç aldım.
Bunu ödünç alabilir miyim?
Tom hafta sonu Mary'nin arabasını ödünç aldı.
Tom benden üç yüz dolar ödünç para aldı.
Arabayı arkadaşından ödünç aldı.
Tom bir arkadaştan bir araba ödünç aldı.
İşte senden ödünç aldığım para.
Dan sık sık arkadaşlarından borç para aldı.
Tom sık sık arkadaşlarından borç para aldı.
Çağdaş Yunanca, Fransızcadan birçok kelime ödünç aldı.
İngilizce, Fransızcadan sayısız sözcük ödünç aldı.
Ödünç aldığım bıçağı iade ettim.