Examples of using "Mighty" in a sentence and their turkish translations:
Sen güçlü iyi bir arkadaşsın.
Japonya güçlü bir ulustur.
Bence biz güçlü olabiiriz.
Gururlu olma.
Kalabalıktan muazzam bir tezahürat patladı.
Ne zamandan beri böyle kendini beğenmiş oldun?
Böyle yüksek ve güçlü şekilde konuşma.
Borman, Lovell ve Anders, güçlü Satürn V'e binen ilk astronotlar olacaktı
Krallar kralı Ozymandias derler adıma. Eserlerime bakıp çaresizliğini gör ey güç sahibi!
Müzik tek başına duygularına ses vermek için yeterli değildi. Güçlü bir koro gerekiyordu!
Öyle yapmacık konuşma!
Artık Osmanlı ordusu ile karşı karşıyadır. ümidi ise Papa Pious'un Osmanlı'ya
- Tom, bizim şehrimizde çok önemli bir kişidir.
- Tom, bizim kasabamızda çok önemli bir kişidir.
1,5 metre uzunluğundaki, 100 kiloluk bu görkemli memeli, çok rahat bir şekilde ölümcül yaralar verebilir.
İlahi varlıkların insan kızlarıyla evlenip çocuk sahibi oldukları günlerde ve daha sonra yeryüzünde Nefiller vardı. Bunlar eski çağ kahramanları, ünlü kişilerdi.