Examples of using "High" in a sentence and their turkish translations:
Baya bi yüksek
Çak bir beşlik!
Fiyatlar yüksek.
zannettiğin bazı şeyler, yüksek teknoloji değil dostum.
TT: (Tiz ses çıkarıyor)
Kayıplar ağırdı
Kafam güzelleşiyor.
İşsizlik yüksektir.
Bu çok yüksek.
Tehlike! Yüksek voltaj.
Fiyatlar yüksek.
- Tom sarhoş.
- Tom kafayı bulmuş.
- Tom'un kafası güzel.
- Tom uyuşturucu almış.
Bu çok yüksek.
- Biz lise öğrencileriyiz.
- Biz liseliyiz.
- Liseliyiz.
Fiyat etiketi yüksek.
- Şu yüksek dağa bak.
- Bu yüksek dağa bak.
Bu yüksek bir öncelik değil.
O yüksek bir maaş alır.
Orası lise mi, yoksa ön lise mi?
biraz yüksek olduğunu görüyor.
yüksek depresyon oranları var
Besleyicidir, proteini yüksektir
O ne kadar yükseklikte?
Onların morali yüksek.
Dalgalar yüksek.
Kolesterolüm yüksek.
Düşük al, yüksek sat.
O yüksek topuklu giyiyor.
Köprü yüksek.
O yüksek sıçrayabilir.
Bahisler yüksek.
Yüksek duyarlılık nedir?
Liseyi özlüyorum.
Son derece yüksekti.
Liseyi çok sevdim.
Yeterince yükseğe sıçradın.
Başını yüksek tut.
Koltuk yüksek mi?
- Bu çok yüksek mi?
- Bu çok mu yüksek?
İşsizlik hala yüksek.
Fiyatlar fazla yüksek.
Vergiler çok yüksek.
Yüksek kolesterolüm var.
Tansiyonun çıkmış.
Fiyatlar hâlâ yüksek.
Fiyat yüksek.
- Tom'un kendine güveni yüksektir.
- Tom'un öz güveni yüksektir.
Maaşı yüksek.
Irkçı gerilimler yüksek kaldı.
Açıkçası duygular yüksektir.
Hayal kırıklığı seviyeleri yüksektir.
Yüksek beklentilerimiz var.
Beklentilerimiz yüksek.
Bizim güvenimiz yüksekti.
Doğum oranları fazla yüksek.
Tom'un yüksek elmacık kemikleri var.
Nehir yüksektir.
Sami liseden mezun oldu.
Sen uçmuşsun, değil mi?
Sami, liseye başladı.
Sıcaklık çok yüksek.
- Tom'un belli ki kafası güzel.
- Tom tamamen high.
- Tom komple uçmuş.
- Tom belli ki pilot olmuş durumda.
- Tom besbelli kafayı bulmuş.
- Tom belli ki high olmuş.
İşsizlik sürekli yüksek kalmaktadır.
Lise öğretmeniyiz.
Yüksek bir tuz diyetinin sürdürülmesi yüksek tansiyona katkıda bulunabilir.
Bu tekne üstün kaliteli alüminyum ve yüksek güçlü demir ile yapılır.
Tom bir lise terk öğrencisidir.
Tom henüz liseyi bitirmedi.
Henüz liseyi bitirmedim.
Tom lise öğrencisi değil. O bir ortaokul öğrencisi.
O okulun entegre edilmiş ortaokul ve lise olduğunu unutma.
ki bu da yüksek dozu açıklar -
Serin mağarada mı, yüksek ağaçta mı?
TT: (Tiz ve pes sesler çıkarıyor)
aşırı yetenekli insanlar, sıralama
Böylece sahile çıkabilirler.
yarasaların da direnci yüksek
temsil etse de , küresel ısınma muz tarlalarının
- Ne kadar yükseğe sıçrayabilirsin?
- Siz ne kadar yükseğe sıçrayabilirsiniz?
Fiyatlar bu günlerde yüksek.
Hisse senetleri yeni bir zirve yaptı.
Blanc Dağı'nın yüksekliği nedir?
Top yükseğe fırladı.
Dağın yüksekliği nedir?
Kira çok yüksek.
- Ben bir lise öğrencisiyim.
- Ben liseliyim.
Fuji Dağı'nın yüksekliği nedir?
Ben sarhoşum.
O, yüksek bir maaş alır.
O, ortaokula girdi.