Translation of "Talk" in Turkish

0.060 sec.

Examples of using "Talk" in a sentence and their turkish translations:

- Talk.
- Talk!

Konuş!

- Don't talk!
- Don't talk.

Konuşma!

- Don't talk nonsense!
- Don't talk rubbish!
- Don't talk nonsense.

- Saçmalama!
- Boş konuşma.

- Let's talk turkey!
- Let's talk turkey.

Dobra dobra konuşalım.

- Don't talk rubbish!
- Don't talk rubbish.

- Saçma sapan konuşma.
- Boş konuşma.

If you want to talk, talk.

Konuşmak istiyorsan, konuş.

- Talk to me!
- Talk to me.

Konuş benimle.

- Talk to him.
- Talk to her.

- Onunla konuş.
- Konuş onunla.

- Speak!
- Talk!

Konuş!

Let's talk.

Hadi konuşalım.

Talk slower.

Daha yavaş konuş.

You talk!

Konuşabilirsin!

If you want to talk, let's talk.

Konuşmak istiyorsan, konuşalım.

- Tom'll talk.
- Tom'll speak.
- Tom will talk.

Tom konuşacak.

Stop the self-talk, the negative self-talk.

Olumsuz olan öz-konuşmayı bırakın.

- Don't talk so loud.
- Don't talk so loud!

Yüksek sesle konuşma.

- Can we talk?
- Can we have a talk?

Konuşabilir miyiz?

- Don't talk to me!
- Don't talk to me.

Benimle konuşma.

- He stopped to talk.
- She stopped to talk.

O konuşmak için durdu.

- I'll talk to Tom.
- I'll talk with Tom.

Tom'la konuşacağım.

- Just talk to Tom.
- Just talk with Tom.

Sadece Tom'la konuş.

- Don't talk about me.
- Don't talk over me.

Benim hakkımda konuşma.

- Let's talk to him.
- Let's talk to her.

Onunla konuşalım.

- You should talk faster!
- You should talk faster.

Daha hızlı konuşabilirsin!

Don't talk to me. Talk to my lawyer.

Benimle konuşma. Avukatımla konuş.

- I might talk to him.
- I might talk to her.
- I could talk to him.
- I could talk to her.

Onunla konuşabilirim.

He couldn't talk.

Konuşamıyordu.

Can we talk?

Konuşabilir miyiz?

Talk is cheap.

Konuşma ucuz.

Talk to Tom.

Tom ile konuş.

Let him talk.

Bırak konuşsun.

Let her talk.

Bırak konuşsun.

Tom can't talk.

Tom konuşamıyor.

Let me talk.

- Konuşmama izin ver.
- Bırak konuşayım.

We'll talk later.

Daha sonra konuşacağız.

Let's not talk.

Konuşmayalım.

Let's just talk.

Sadece konuşalım.

Typical girl talk!

Tipik kız konuşması!

Talk to me!

Benimle konuş!

Let's talk soon.

Yakında konuşalım.

You won't talk.

Konuşmayacaksın.

We must talk.

- Bizim konuşmamız gerekiyor.
- Biz konuşmak zorundayız.
- Biz konuşmalıyız.

They couldn't talk.

Onlar konuşamadı.

I talk fast.

Ben hızlı konuşurum.

They didn't talk.

- Konuşmadılar.
- Anlatmadılar.

People will talk.

İnsanlar konuşacak.

Let's talk later.

Sonra konuşalım.

Let's talk here.

Burada konuşalım.

Let's talk outside.

Dışarıda konuşalım.

We'll talk soon.

Yakında konuşacağız.

They talk fast.

Onlar hızlı konuşuyorlar.

Now let's talk.

Şimdi konuşalım.

We talk frequently.

Biz sık sık konuşuruz.

You talk fast.

Sen hızlı konuşuyorsun.

Tom can talk.

Tom konuşabiliyor.

Tom didn't talk.

Tom konuşmadı.

Tom may talk.

Tom konuşabilir.

Tom won't talk.

Tom konuşmayacak.

Tom wouldn't talk.

Tom konuşmadı.

We can talk.

Konuşabiliriz.

We didn't talk.

Konuşmadık.

We never talk.

Biz asla konuşmayız.

We'd better talk.

Konuşsak iyi olur.

We'll talk again.

Tekrar konuşacağız.

We'll talk here.

Burada konuşacağız.

We'll talk tomorrow.

Yarın konuşacağız.

We'll talk upstairs.

Üst katta konuşacağız.

We'll talk afterwards.

Biz daha sonra konuşacağız.

Just don't talk.

Sadece konuşma.

Please don't talk.

Lütfen konuşma.

Talk it over.

Onu tartış.

Talk to somebody.

Birisiyle konuş.

Talk to us.

Bizimle konuş.

They won't talk.

Konuşmayacaklar.

We'll talk tonight.

Bu gece konuşacağız.

Let's talk seriously.

Ciddi olarak konuşalım.

I can't talk.

Konuşamam.

Talk to them.

Onlarla konuş.

Talk to him.

- Onunla konuş.
- Konuş onunla.

Tom might talk.

Tom konuşabilir.

Let them talk.

- Bırakın konuşsunlar.
- Onların konuşmalarına izin ver.

Women talk nonstop.

Kadınlar durmaksızın konuşur.

Talk. I'm listening.

Konuş. Dinliyorum.

Can plants talk?

Bitkiler konuşabilir mi?