Examples of using "Expanded" in a sentence and their turkish translations:
Benim tavan genişletilecek.
Şehir son zamanlarda hızla genişledi.
- Metni değiştirdim ve genişlettim.
- Metni değiştirip genişlettim.
İş bu yıl % 50 oranında genişlemiştir.
Tek faydası ufkunu genişletmişti o insanlar
Bizim etki sahamız o zamandan beri çok genişledi.
Kısılı kaldıkları kapandan özgür kalarak dışarı çıkmışlardı.
İmparatorluk onun gelişmeye başlayan tekstil sektörü için kaynak arayışı içinde, doğuya açıldı.
Ağaçların büyümesini engelleyen bir fundalık sık sık yangın tarafından oluşturulur ya da genişletilir.
daha sonraki yıllarda da minareler ve türbeler eklenerek Ayasofya çok büyük miktarda genişletildi
Biz onların dükkanının bir başarısızlık olduğunu düşündük, fakat şimdi, zor günleri atlattılar ve hatta büyüdüler.