Examples of using "Influence" in a sentence and their turkish translations:
Benim bir etkim yok.
Bu ikisi de iklimi etkiliyor
Onun kötü bir etkisi var.
Onun kötü bir etkisi var.
Sen kötü bir etkisin?
Sosyal ilişkiler iletişimi etkiler.
Hiçbir etkiniz yok.
Seni etkilememe izin verme.
Tom'un kötü bir etkisi var.
Mary Tom'un etkisine yenik düştü.
Bu tasarım Çin etkisini gösterir.
Onun etkisi hâlâ azalmamıştır.
Onun potansiyel etkisi küçümsenemez.
Tom kötü bir etkimin olduğunu söyler.
Tom senin kötü örnek olduğunu söylüyor.
Tom üzerinde iyi bir etkin var.
Üzerimde kötü etki bırakıyorsun.
Tom'a kötü örnek oluyorsun.
Tom Mary'nin kötü bir etki olduğunu söyledi.
seçim sonuçlarını etkileyebildiği bu dijital çağda,
Onun etkisi tüm ülkeye yayılır.
Alkolün etkisi altında araba sürmeyin.
O benim üzerimde büyük bir etkiydi.
Tom'un benim üzerimde kötü bir etkisi var.
İçkinin etkisi altında araba sürme.
Neden onu etkilemek için çalışmalılar?
Toplumun bireyler üzerinde büyük bir etkisi vardır.
Onun ülkesinde büyük nüfuzu var.
Tom senin üzerinde kötü bir etki.
Leyla'nın Salima üzerinde kötü bir etkisi vardır.
Tom'un Mary üzerinde kötü bir etkisi var.
Alkollü araç kullanma!
Yayında olup bitenleri etkileyebiliyorduk,
TV'nin toplum üzerindeki etkisi büyüktür.
Bu yaşamlarımız üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.
Böyle dergilerin çocuklar üzerinde büyük bir etkisi var.
Etrafındakiler üzerinde büyük bir etkisi vardı.
Sarhoşken araba sürüyordu.
O, etki yaptığı alanı büyütmek istedi.
Arkadaşın seni kötü etkiliyor.
İyi bir programcı etrafındaki herkesi etkileyecektir.
Alkolün etkisi altındayken asla yüzme.
Astrolojiye göre, ayın evreleri hayatımızı etkiliyor.
Ondan uzak dur. Kötü bir etkisi var.
Oprah Winfrey'in kendi fanatikleri üzerinde büyük bir etkisi vardır.
Bu tür oyuncakların çocuklar üzerinde kötü bir etkisi var.
Eylemleriniz üzerinde büyük etkisi var.
Ülkesinin onun üstünde büyük etkisi var.
Etki küresini büyütmeye çalıştı.
Tom senin benim üzerimde kötü bir etki olduğunu söylüyor.
Kendim gençtim ve aşkın etkisini hissettim.
Bu "arkadaşlar" senin üzerinde kötü bir etki yaratıyor.
Tom Mary'nin John üzerinde kötü bir etkisi olduğunu düşünüyor.
Olduğumuz noktayı etkileyecek güç hepimizde var,
Öğretmenin öğrenciler üzerinde büyük bir etkisi var.
Öğrenciler öğretmenlerinin etkilerine açıktırlar.
Birçok televizyon programı çocuklar üzerinde kötü etkiye sahiptir.
Televizyonun toplum üzerine birçok etkisi vardır.
- Gelgitler Ay'ın etkisiyle oluşur.
- Medcezir Ay'ın çekmesiyle meydana gelir.
Uyuşturucu etkisi altında bilincini kaybetti.
Leyla uyuşturucu ve alkol etkisi altındaydı.
Diğer etki de hapiste geçirdiğimiz yıllardı.
belki ağlıyor. Karbondioksitten sonra iklim üzerinde en büyük etkiye sahiptir
Bizim etki sahamız o zamandan beri çok genişledi.
Sendikanın muhafazakâr bir parti üzerinde baskın bir etkisi var.
Yeni ulus, Japonya'nın ekonomik etkisi altında.
Onun konuşması tüm meslektaşları üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir.
Tom Mary'nin benim üzerimde kötü bir etkisi olduğunu söylüyor.
kalp ve beyinlere çok büyük etki yapacak emsalsiz gücünü alkışlarız.
Çok küçük faktörlerin seçimlerimizi bu kadar etkileyebilmesi
Sence iklimimizin karakterlerimiz üzerinde bir etkisi var mı?
Bu kitap gençlik üzerinde kötü etkisi olmakla suçlandı.
ve etkileyen fiziksel, tespit edilebilir ve duygusal işlevsel değişimler.
Osmanlı nüfuzunu zayıflattı ve bazı bölgelerde isyan tohumlarını attı
Ülkenin açılmasının Japon medeniyeti üzerinde büyük bir etkisi oldu.
1. Dünya Savaşı ABD'nin etkisinin ne kadar arttığını göstermiş oldu.
Ciddi bir eğitim etkisi nedeniyle çocuk tamamen farklı bir kişi haline geldi.
Fakat artık bizim okyanuslarda yarattığımız etkiler de gece hayatında yeni davranışlar doğurmaktadır.
Giysiler adam yapar. Çıplak insanların toplum üzerinde çok az etkisi vardır veya hiç etkisi yoktur.
- Arap dilinin etkisi, İspanyolca dilinde oldukça belirgindir.
- Arapçanın etkisi İspanyolcada oldukça belirgindir.
Hepsinden öte, bu büyüme sayesinde Dubai komşularının
Güçlü yenin Japon ekonomisine etkisi çok ciddi oldu.
Bu süre zarfında ABD, aynı zamanda yurtdışındaki ticari ve askeri çıkarlarını korumak için
Bir kimsenin özü iyi ya da kötü arkadaşların etkisine bağlıdır.
Onların etkisi her gün biraz daha büyüyor fakat onlar yaratıcı değil ve değer yargıları yapamıyorlar.
Tom, Vikingler'in dünya tarihine etkileri üzerine beş dakikalık bir sunum yaptı.
Amerikalıların işlerinde daha az etkileri olsaydı savaştan iyi kaçınılabilirdi.
Orta Çağ'da hangi fikirin İngilizler üzerinde en büyük etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?
Mary Tom'a Dale Carnegie tarafından yazılmış "Nasıl dost kazanılır ve insanları nasıl etkilersin"'in bir kopyasını satın aldı.
Silah üreticilerinin politikacılar üzerindeki etkisi sonucunda binlerce insan öldü.
Pekala, kara altının etkisini göz ardı edemesek de, başarının anahtarı
Tom gençken sık sık alkollü olarak araba kullandı ama hiç polise yakalanmadı.
Çevirdiğiniz cümlenin iyi bir çevirisini yapın. Diğer dillere yapılan çevirilerin sizi etkilemesine izin vermeyin.
Fransızlara saygı duyun! İngilizcenin küreselleşme nedeniyle tüm dünyaya yayılmasının etkisine rağmen bilinçli bir şekilde kendi dillerini kullanıyorlar.