Examples of using "Braxton" in a sentence and their turkish translations:
Braxton Cook
Braxton: Hazırlıksız yakaladın beni!
Braxton: Giant Steps'i özel yapan
Braxton: Tommy Flanagan zar zor kayda devam ediyor.
Braxton: Mesela Do majör gamındasınız,
Braxton: Muhtemelen çok komikti o sahne, eminim "Ne?!" demiştir.
Braxton: Çok iyi! Yapıştırmışsınız hepsini. Güzel olmuş.
Braxton: Onun gibi bir şey. Aynı yere varacaksınız,
Braxton: 2-5-1 esasında çoğu Caz müziğinin temeli.
Braxton: Hikayeye göre, John Coltrane yazılı müziği getirmiş, kayda hazır
Braxton: Yine de, günün sonunda müzik beş'ten bir'e gitmektir.
Braxton: Ondan sonra tüm zamanların en meşhur kayıtlarından bir tanesi oluyor.