Translation of "Guard" in Turkish

0.013 sec.

Examples of using "Guard" in a sentence and their turkish translations:

The Imperial Guard.

son, mahkum saldırısına önderlik etti

There's no guard.

Gardiyan yok.

I'm a guard.

Ben bir nöbetçiyim.

The guard is dead.

Bekçi öldü.

There's a guard coming.

Gelen bir koruma var.

I'll guard the prisoner.

Ben tutukluyu koruyacağım.

I'll guard the door.

Kapıyı koruyacağım.

I'll stand guard now.

Şimdi nöbet tutacağım.

Keep it under guard.

Onu koruma altında tutun.

Guard duty is boring.

Nöbet görevi sıkıcı.

Tom is under guard.

Tom koruma altında.

Be on your guard.

Tetikte ol.

The guard grabbed Tom.

Gardiyan Tom'u yakaladı.

A guard is outside.

- Bir koruma dışarıda.
- Bir bekçi dışarıda.
- Dışarıda bir gardiyan var.

I'm on guard here.

Burada nöbet tutuyorum.

Call the coast guard.

Sahil güvenliği ara.

The guard grabbed him.

Gardiyan onu yakaladı.

The guard grabbed her.

Bekçi onu yakaladı.

There isn't a guard.

Hiçbir koruma yok.

I'm a prison guard.

Ben bir hapishane gardiyanıyım.

And nobody liked that guard

ve kimse o bekçiyi sevmiyordu

Don't let your guard down.

- Tedbiri elden bırakma.
- Gardını düşürme.
- Tedbiri elden bırakmayın.

I was thrown off guard.

Ben gafil avlandım.

She caught me off-guard.

O beni gafil avladı.

He caught me off-guard.

O beni gafil avladı.

You caught me off-guard.

Beni gafil avladın.

You caught me off guard.

- Beni gafil avladın.
- Beni hazırlıksız yakaladın.

I let my guard down.

Tedbiri elden bıraktım.

Tom heard the guard approaching.

Tom gardiyanın yaklaştığını duydu.

Tom was a prison guard.

Tom bir hapishane gardiyanıydı.

Tom was caught off guard.

- Tom gafil yakalandı.
- Tom hazırlıksız yakalandı.
- Tom hazırlıksız yakalanmıştı.
- Tom'un boş anına denk gelmişti.

Angels guard and guide us.

Melekler bizi koruyup rehberlik ederler.

We were caught off guard.

Biz gafil avlandık.

Tom is a prison guard.

Tom bir hapishane gardiyanı.

Two dogs guard the entrance.

İki köpek girişi koruyor.

Two dogs guard the house.

İki köpek evi koruyor.

This guard is very strong.

Bu bekçi çok güçlü.

Magicians jealously guard their secrets.

Büyücüler sırlarını kıskançlıkla korurlar.

Tom caught me off guard.

- Tom beni gafil avladı.
- Tom beni hazırlıksız yakaladı.

Where is the security guard?

Güvenlik görevlisi nerede?

Sami is a National Guard.

Sami bir Ulusal Muhafız.

Baibars caught the Mongols off-guard.

Baybars Moğolları hazırlıksız yakalamıştı.

Vikings off-guard.... at Stamford Bridge.

Vikingleri hazırlıksız yakaladı .... Stamford Bridge'de.

Guard against the danger of fire.

Yangın tehlikesine karşı korunun.

You'd better stay on your guard.

Uyanık olsan iyi olur.

I want you to stand guard.

Nöbet tutmanı istiyorum.

Tom is a part-time guard.

Tom bir yarı zamanlı bekçi.

The guard unlocked the cell door.

Koruma hücre kapısını kilitledi.

Tom is under 24-hour guard.

Tom 24 saat koruma altındadır.

I'll guard it with my life.

Bunu hayatım pahasına koruyacağım.

Be on your guard against pickpockets.

Yankesicilere karşı dikkatli olun.

Tom fell asleep on guard duty.

Tom nöbette uyuyakaldı.

Tom is an unemployed security guard.

Tom işsiz bir güvenlik görevlisidir.

We should guard against traffic accidents.

Trafik kazalarına karşı önlem almamız gerek.

Who will guard the guards themselves?

Gardiyanların kendilerini kim koruyacak?

Lord, guard and guide us today!

Allah'ım, bugün bizi koru ve bize öncülük et!

- Tom kept watch.
- Tom stood guard.

Tom nöbet tuttu.

"On your feet," shouted the guard.

Nöbetçi "ayağa kalk" diye bağırdı.

Be on your guard against her.

- Ona karşı tetikte ol.
- Ona karşı dikkat et.

Be on your guard against fire.

Yangına karşı uyanık olun.

Tom couldn't get past the guard.

Tom korumayı geçemedi.

Mary was caught completely off guard.

Mary tamamen gafil avlandı.

Tom was caught completely off guard.

Tom tamamen hazırlıksız yakalandı.

Tom is a guard, isn't he?

Tom bir bekçi, değil mi?

I was caught completely off guard.

Tamamen hazırlıksız yakalanmıştım.

- Tom was caught off-guard.
- Tom was taken by surprise.
- Tom was caught off guard.

- Tom hazırlıksız yakalandı.
- Tom hazırlıksız yakalanmıştı.
- Tom'un boş anına denk gelmişti.

We must guard against mistakes in spelling.

Yazım hatalarına karşı önlem almalıyız.

The guard was on duty all night.

Güvenlik görevlisi gece boyunca görevdeydi.

Two soldiers kept guard at the gate.

İki asker kapıda nöbet tuttu.

I've decided to join the National Guard.

Ulusal Muhafızlara katılmaya karar verdim.

Tom is working as a security guard.

Tom güvenlik görevlisi olarak çalışıyor.

Your security guard wouldn't let me in.

Güvenlik görevlin içeri girmeme izin vermedi.

A coast guard helicopter approached the ship.

Bir sahil koruma helikopteri gemiye yaklaştı.

Tom disguised himself as a security guard.

- Tom bir güvenlik görevlisi olarak kimliğini gizledi.
- Tom kendini bir güvenlik görevlisi olarak gizledi.

Guard what has been given to you.

Sana verilen şeyi koru.

You can never catch Tom off guard.

Tom'u asla korunaksız yakalayamazsın.

Be on your guard against pickpockets, Ken.

- Yankesicilere karşı uyanık ol Ken.
- Yankesicilere karşı uyuma Ken.
- Yankesicilere karşı gözün açık olsun Ken.

I need to call the security guard.

- Güvenlik görevlisini aramam gerek.
- Güvenlik görevlisini aramam lazım.

I used to be a prison guard.

Eskiden hapishane gardiyanıydım.

Tom is a prison guard, isn't he?

Tom bir hapishane gardiyanı, değil mi?

Sami told the security guard what happened.

Sami neler olduğunu güvenlik görevlisine anlattı.

The impulse can be to guard your heart.

ilk dürtünüz kalbinizi korumak olabilir.

He entered the bank disguised as a guard.

O, güvenlik görevlisi kılığında bankaya girdi.

- Keep him under watch.
- Keep it under guard.

Onu gözetim altında tutun.

You were a prison guard for ten years.

Sen on yıldır bir hapishane gardiyanıydın.

Braxton: Okay you caught me off guard there!

Braxton: Hazırlıksız yakaladın beni!

She was a prison guard for ten years.

On senedir gardiyandı.

Gold golems are guardians used to guard treasure.

Altın golemleri hazineyi korumak için kullanılan gardiyanlardır.

There isn't a life guard at the beach.

Kumsalda cankurtaran yok.

I'll stand guard now. Go get some sleep.

Şimdi nöbet tutacağım. Git biraz uyu.

Tom was caught off guard by the question.

Tom soruya hazırlıksız yakalandı.

Tom was caught off guard by Mary's question.

Tom Mary'nin sorusu ile gafil avlandı.

Tom is a security guard at the airport.

Tom havaalanında bir güvenlik görevlisidir.

Dan got a job as a security guard.

Dan'ın bir güvenlik görevlisi olarak bir işi var.

- Stay sharp.
- Remain alert.
- Be on your guard.

Tetikte ol.

The coast guard called in a rescue helicopter.

Sahil Güvenlik bir kurtarma helikopteri çağırdı.