Translation of "Caught" in Turkish

0.016 sec.

Examples of using "Caught" in a sentence and their turkish translations:

- They've caught Tom.
- They caught Tom.

Onlar Tom'u yakaladılar.

- Tom got caught.
- Tom was caught.

Tom yakalandı.

- We caught them.
- We caught her.

Onları yakaladık.

- I caught them.
- I caught him.

Onu yakaladım.

- He caught me.
- She caught me.

O beni yakaladı.

- I caught a cold.
- I've caught a cold.

Soğuk aldım.

- Tom never got caught.
- Tom was never caught.

Tom asla yakalanmadı.

- He caught twenty butterflies.
- He caught 20 butterflies.

Yirmi kelebek yakaladı.

- Tom caught a mouse.
- Tom caught the mouse.

Tom bir fare yakaladı.

- He caught the ball.
- They caught the ball.

Onlar topu yakaladı.

- She caught a mouse.
- He caught a mouse.

O bir fare yakaladı.

- I caught a mouse.
- I caught the mouse.

Bir fare yakaladım.

- The killer was never caught.
- They never caught the killer.
- The murderer was never caught.
- They never caught the murderer.

Katil asla yakalanmadı.

He got caught.

O yakalandı.

She got caught.

O yakalandı.

We caught you.

Sizi yakaladık.

You caught nothing.

Sen bir şey yakalamadın.

He caught nothing.

O bir şey yakalamadı.

You caught me.

Beni yakaladın.

They caught her.

Onlar onu yakaladılar.

Who caught Tom?

Kim Tom'u yakaladı?

Don't get caught.

Yakalanmayın.

You'll get caught.

Yakalanacaksın.

Tom caught Mary.

Tom, Mary'yi yakaladı.

Tom got caught.

Tom yakalandı.

We caught Tom.

Tom'u yakaladık.

They caught me.

Onlar beni yakaladılar.

They've been caught.

Onlar yakalandı.

Was Tom caught?

Tom yakalandı mı?

I caught it.

Onu yakaladım.

I got caught.

Yakalandım.

We'll get caught.

Yakalanacağız.

They caught Tom.

Onlar Tom'u yakaladılar.

We've caught them.

Onları yakaladık.

They've caught him.

Onu yakaladılar.

I caught them.

Onları yakaladım.

I caught her.

Ben onu yakaladım.

He caught Tom.

O, Tom'u yakaladı.

She caught Tom.

O, Tom'u yakaladı.

Mary caught Tom.

Mary Tom'u yakaladı.

Tom caught me.

Tom beni yakaladı.

She caught me.

O beni yakaladı.

Mary caught me.

Mary beni yakaladı.

They'll get caught.

Onlar yakalanacak.

We caught her.

Biz onu yakaladık.

Layla got caught.

Leyla yakalandı.

Sami got caught.

Sami yakalandı.

Sami was caught.

Sami yakalandı.

I caught you!

Yakaladım seni!

We got caught.

Yakalandık.

- I have caught a cold.
- I've caught a cold.

Ben üşüttüm.

- The curtain caught fire.
- The curtain caught on fire.

Perde tutuştu.

- They've caught her.
- They caught her.
- They captured her.

Onu yakaladılar.

- They've caught him.
- They caught him.
- They captured him.

Onlar onu yakaladı.

- The police have caught Tom.
- The police caught Tom.

Polis, Tom'u yakaladı.

- Tom hasn't been caught yet.
- Tom hasn't yet been caught.

Tom henüz yakalanmadı.

- I have caught a cold.
- I caught a cold.
- I've caught a cold.
- I have a cold.

Nezlem var.

- they were caught napping.

- uyurken yakalandılar.

The house caught fire.

Ev yandı.

She caught my eye.

O, gözüme çarptı.

She caught her breath.

O, nefesini tuttu.

They caught him stealing.

Onlar onu çalarken yakaladılar.

She didn't get caught.

O yakalanmadı.

He didn't get caught.

O yakalanmadı.

He caught the chicken.

O tavuk yakaladı.

She caught the chicken.

Tavuğu yakaladı.

I caught two fish.

İki balık yakaladım.

You caught three birds.

Üç tane kuş yakaladın.

She caught two mice.

O iki fare yakaladı.

We caught two foxes.

İki tilki yakaladık.

I caught them kissing.

Onları öpüşürken yakaladım.

Something caught Tom's eye.

Bir şey Tom'un dikkatini çekti.

We could get caught.

Biz yakalanabiliriz.

Look what I caught.

Yakaladığıma bak.

They never caught Tom.

Tom'u asla yakalamadılar.

Tom was caught speeding.

Tom hız yaparken yakalandı.

Tom might've caught something.

Tom bir şey yakalamış olabilir.

Tom almost caught Mary.

Tom neredeyse Mary'yi yakaladı.

He caught the cord.

İpi yakaladı.

She caught colds often.

O, sık sık soğuk algınlığına yakalandı.

He caught a cold.

O üşüttü.

I won't get caught.

Yakalanmayacağım.

I'd never get caught.

Asla yakalanmayacağım.

Tom caught a fish.

- Tom, bir balık tuttu.
- Tom bir balık yakaladı.

We caught the train.

Biz treni yakaladık.

Okay, you caught me.

Tamam, beni yakaladın.

He caught a mouse.

Bir fare yakaladı.

I caught a trout.

- Bir alabalık tuttum.
- Bir alabalık yakaladım.

The imposter was caught.

Dolandırıcı yakalandı.

He caught her hand.

O onun elini yakaladı.

Tom caught the ball.

Tom topu yakaladı.

The children caught butterflies.

Çocuklar kelebekleri yakaladılar.

We caught the thief.

Hırsızı yakaladık.