Examples of using "Zoiets" in a sentence and their turkish translations:
Sincap cevizi gibi bir şeyler falan da olur.
Bu nasıl olur?
Böyle bir şey mümkün mü?
Neyse ki, böyle bir şey var:
O, söyleyecek münasip bir şey değil.
Öyle bir şeyi tekrar söyleme.
Böyle bir şey herkese olabilir.
Nasıl böyle bir şey olabilir?
O böyle şeyler söyleyebilir.
Niçin böyle bir şey söyledin?
Neden böyle aptalca bir şey söyledin?
Ben böyle şeylere aşinayım.
Neden böyle aptalca bir şey yaptın?
Nasıl böyle bir şey olabilir?
Ne cüretle böyle bir şey söylersin!
O niçin öyle bir şey yaptı?
Tom öyle bir şeyi niçin yapardı?
Öyle bir şeyi hayal edebiliyor musun?
Ya hiç görülmemiş ya da nadiren şahit olunan bir şey.
Böyle bir şey için endişe etmeyin.
- Sence böyle bir şey mümkün olabilir mi?
- Böyle bir şeyin mümkün olduğunu düşünüyor musun?
Hiç böyle bir şey görmedim.
Böyle bir şey hiç başımdan geçmemişti!
Ona böyle bir şey söylemeye cesaret edemiyorum.
Niçin böyle bir şey yapmayı istiyorsun?
Bir çocuk bile böyle bir şeyi yapabilir.
Jane böyle bir şey söylemiş olamaz.
Daha önce böyle bir şey asla görmedim.
- Böyle bir şey Japonya'da olamaz.
- Böylesi Japonya'da olamaz.
Bu tür şeyin çok sık olduğunu görmeyiz.
bunun işime yaramayacağıydı.
Bir Japon böyle bir şey söylemezdi.
Böylesine aptalca bir şeyi yapmamaya karar verdim.
Öğretmen böyle bir şey söylemiş olamaz.
O kadar büyük bir şeyi sır olarak tutamazsın.
Böyle bir şeyi söylemek kaba!
Böyle bir şeyin olacağından korkuyordum.
Böyle bir şey hakkında endişelenmemelisin.
Ben de böyle bir şey yapabilmek istiyorum.
Tom'un bu tür şey yapacağını sanmıyorum.
Bana nasıl böyle bir şey demeye cüret ediyorsun!
Böyle bir şeyi ne cüretle bana söylersin?
Böyle bir şeyi yapmak için bana bir neden söyle.
Daha önce hiç kimse benim için asla böyle bir şey yapmadı.
çelişkili görünüyor.
bende hata yaptım hissi uyandırdı.
Böyle bir şeyi yapmak isteyecek birini düşünebiliyor musun?
Onun böyle bir şey yapması aptalcaydı.
Kendimi öyle bir şey yaparken hayal edemiyorum.
Onun gibi bir şey hakkında endişelenmek zorunda değilsiniz.
Yerinde olsam böyle bir şey yapmam.
Böyle bir şeyin olacağı içime doğmuştu.
Son 50 yıla yakın bir süredir onları burada görmemiz imkânsızdı.
O bir beyefendi. O böyle bir şey söylemiş olamaz.
Böyle bir şey yapmaktansa ölmeyi tercih ederim.
Onun neden böyle bir şey yaptığını bilmek için çok endişeliyim.
Ben böyle bir şey duymamıştım, sadece olağanüstü bir hikaye.
düşünen Jarl Erik .
Onun bu kadar çirkin bir şey yapabileceğini düşünmemiştim.
Birinin böyle bir şeyi uyduracağı hiç aklıma gelmemişti.
Bir Japon asla böyle bir şey yapmaz.
Ben, hayatımda böyle bir şeyi asla görmedim, bir kez değil!
Bir gün beni takip ediyordu. Ve bir ahtapotun seni takip etmesi inanılmaz ötesi bir şey.