Examples of using "Gebeuren" in a sentence and their turkish translations:
Hatalar olur.
Olur böyle şeyler.
Kazalar olur.
Olur böyle şeyler.
Trafik kazaları her gün olur.
Onun olduğunu gördüm.
Ne olurdu?
O ne zaman olacak?
O, nasıl olabildi?
Hiçbir şey olmayacak.
Bunun olması gerekiyor mu?
- İşte olacak olanlar.
- Olacak olan şu.
O yakında olacak.
Nasıl böyle bir şey olabilir?
- Bu asla olmayacak.
- Bu asla gerçekleşmeyecek.
Bu tür şeyler olur.
- O olmayacak.
- O meydana gelmeyecek.
Bu nasıl olabilir?
Ayrıca, kötü şeyler çok hızlı olabilir
Her şey olabilir.
Bunu olması gerekmiyordu.
Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğiz.
Bugün ne olacak?
Ne olması gerekiyordu?
Nasıl böyle bir şey olabilir?
Ben nefesimi tutmazdım.
Bu asla bana olmayacak.
Saçma şeyler burada olur.
Onun olacağını nasıl bildin?
Bu tekrar olmayacak.
Her yıl bir sürü kaza olur.
Bir deprem her zaman olabilir.
Bu şeyler yalnızca İsveç'te olur.
Tom'a ne olacak?
Kazalar her zaman olur.
Bunun olacağını söylemiştin.
Er ya da geç bu tekrar olacak.
Bana ne olacak?
- Böyle bir şey Japonya'da olamaz.
- Böylesi Japonya'da olamaz.
Ne olacağını hiç kimse bilmiyor.
Bu tür şeyin çok sık olduğunu görmeyiz.
2.30'a kadar hiçbir şey olmayacak.
Asıl soru şu, şimdi ne olacak?
Böyle kazalar zaman zaman olabilir.
Kazaların çoğu evin yakınında olur.
Kimse ne olacağını öngöremez.
Bir daha hiç soykırım olmamalı.
Ne olmak zorunda olduğu belli.
Henüz onun olduğunu görmedim.
Böyle bir şeyin olacağından korkuyordum.
O olmayacak.
Şimdi bana ne olacak?
Bunun olacağını bilmiyor muydunuz?
Tom, bunun yakında olacağını söyledi.
Ne olacağını bilmek istiyorum.
Şimdi bize ne olacak?
Bazen vahşi doğada işler beklenmedik şekilde sonuçlanabilir.
Fakat yayılacağını akıl edemediler.
Sadece ne olacağını görmek istedim.
Bir şey başlıyor.
Onun olacağını önceden tahmin edemedim.
Ne olabileceğini asla bilmezsin.
Gelecekte ne olacağını asla bilemezsin.
Bunun olmasını bekliyor gibiydik.
Tom onun tekrar olmayacağını söyledi.
Onun olacağına inanmıyorum.
Bunun olabileceğini hiç düşünmemiştim.
Olabilecek en kötü şey ne?
Hiç kimse gerçekten ne olduğunu bilmiyor.
Yine de büyük olasılıkla ne olacağını tahmin edebilirsin.
Yarın ne olacağını asla bilemezsiniz.
Yarın ne olacağını merak ediyorum.
- Üzülme, olur böyle şeyler.
- Üzülmeyin. Bu şeyler olur.
Tom, sonra ne olacağını bildiğini düşünüyor.
O zaman hiç kimse ne olacağından emin değildi.
Tom garip bir şeyler olduğunu fark etti.
Böyle bir şeyin olacağı içime doğmuştu.
Bir şeylerin olmasını bekliyordum.
Ne olursa olsun gülmeyi unutmamalısın.
O tekrarlamaya değer.
Sence bunun olacağına dair bir şans var mı?
Sanırım bunun olması muhtemel değil.
ve normal madde ile çarpıştığında fazla bir şey olmadığını gösteriyor.
Olabilecek en kötü şeyi düşünelim.
Yarın okula gitmesen ne olur?
Gelecek neler gösterir bilemeyiz.
- Bu düğmeye basarsam ne olur acaba?
- Bu butona basarsam ne olur merak ediyorum.
- Bu düğmeye basarsam ne olacağını merak ediyorum.
- Neler olacağını görelim.
- Bakalım neler olacak.
Sanırım bu sen olmasını istediğin için oldu.
Tom da onun Boston'da olabileceğini düşündüğünü söyledi.
Bunun olmasını istemedim.
Her sabah canlı bir kurbağa ye ve günün geri kalan kısmında sana daha kötü bir şey olmayacak.