Examples of using "Meer" in a sentence and their turkish translations:
Daha fazlasını hak ediyorsun.
Ne kadar çok olursa, o kadar iyi.
Onlar daha çok istiyor.
Tekrar asla!
Artık beslenme veya avlanma yoktu.
Biraz daha buz ister misiniz?
Daha fazla makarna ister misin?
Kalp pilleri ve insülin pompaları gibi
İki kız kardeş gittikçe daha ünlü oldular.
Sinemalar, internet korsanlığı nedeniyle gittikçe gelir kaybediyorlar.
Ne kadar çok gezersen, o kadar çok öğrenirsin.
Biraz daha yemen gerekiyor.
Daha fazla para isteyin.
daha samimiler,
Alkol - bir daha asla!
Tom daha fazla istiyordu.
Daha fazlasını hak ediyorum.
Buna daha sonra döneceğim.
Daha fazla meyve yiyin.
- Başka ne?
- Başka?
Daha fazla sebze ye.
Ben daha fazla istiyorum.
Bana biraz daha anlat.
Artık kimse dinlemiyor.
Lütfen bana biraz daha kahve ver.
Daha fazla su iç.
Daha fazla istedim.
Daha fazla protein ye.
Bu tür bir hesap izlenebilirlik giderek daha acil hale gelecektir.
Daha fazla sorularım var.
Daha fazla lif yemen gerekir.
Daha fazla zamana ihtiyacın var mı?
bu ekonomi için gittikçe daha önemsiz biri haline gelirsin.
Gittikçe daha fazla çift balayı gezilerine yurt dışına gitmektedir.
- İnsanlar artık onu söylemiyorlar.
- İnsanlar onu artık söylemiyor.
- İsviçre'deki en büyük göl Cenevre Gölü'dür.
- İsviçre'nin en büyük gölü Cenevre Gölü'dür.
Tom artık bir öğretmen değil.
Tom artık bir delikanlı değil.
Kremimiz bitti.
virüs bulaşan insan sayısı arttıkça virüs kapan insan sayısı arttı
Bizim daha fazla çiftçiye ihtiyacımız var.
Geri dönüşümü artırmalıyız.
kişisel bilgilerimizi daha fazla paylaşma heveslisi olabiliyoruz.
Bu kadarla sınır değil.
Hem de 50 taneden fazlasını.
Artık daha iyiye gitmiyorlardı.
Artık dayanamıyorum.
Bilim kurguyu daha çok seviyorum.
Çok daha fazlasını istiyorum.
Tom daha fazla kahve istiyor.
Öyle bir şeyi tekrar söyleme.
- Beni tekrar arama.
- Beni bir daha arama.
- Sakın bunu bir daha yapayım deme.
- Bunu bir daha yapayım deme.
- Onu bir daha asla yapma.
"Daha fazla kahve?" "Hayır teşekkürler."
Artık içmiyorum.
Haydi daha fazla yapalım.
Kim biraz daha kahve ister?
Daha çok kitabı var.
Daha fazla yemelisiniz.
"Daha fazla sosyal mesafe."
Daha çok taze sebze yiyin.
Göl dondu.
Ben artık istemiyorum.
Tom artık çalışmıyor.
Göl derin midir?
Ne kadar çok olursa, o kadar iyi.
Daha fazla ayrıntı var mı?
Ben artık kimseye güvenmiyorum.
Daha fazla su ilave edin.
Artık pratik yapmıyorum.
Daha fazla duymak istemiyor musunuz?
Tom artık içmiyor.
Bu göl derin.
Hatırlamıyorum.
Bunu artık yapmayacağız.
Daha fazlasına ihtiyacımız var.
Daha çok çalışmalısın.
Daha fazla gerekli.
Göl mavi.
Daha fazla para istiyor musun?
Göl büyük.
Artık asla ağlamam.
"Anladın mı?" "Az çok."
Göl donmuş.
Artık onu sevmiyorum.
Ben onun daha fazlasını istiyorum.