Examples of using "Kon" in a sentence and their turkish translations:
öğrenebilirdim.
Nasıl yapabildin?
Bir şey göremedim.
Daha iyi olamazdı.
Ne yapabilirim?
içi doldurulmuş oyuncak bir koyunu eline aldığında
O hareket edemedi.
O, nasıl olabildi?
O Fransızca konuşabilirdi.
Her şeyi duyabiliyordum.
- Kimse bir şey kanıtlayamaz.
- Kimse bir şey kanıtlayamadı.
Kimse buna inanamadı.
Konuşamadım.
Nasıl böyle bir şey olabilir?
Tom bir şey göremedi.
Herkes olabilirdi.
O, zorlukla konuşabilirdi.
Uyuyamadım.
Tom, Mary'ye yardım edebildi.
Tom'a kimse yardım edemedi.
- Hiçbir şey duyamadım.
- Hiçbir şey duyamıyordum.
Güneşi görebilseydim gittiği yönü de görürdüm
Onu zorlukla görebildim.
O çok hızlı koşamadı.
Bu beceriye hep sahiptiniz.
zar zor nefes alabiliyordum.
bizim galaksimizi kolonize edebilirdi.
Bebek gelmeye hazırdı.
bu doğru olamazdı.
Hiç kimse mağarayı bulamadı.
Onu herhangi bir yerde bulamadım.
Tom, Mary'yi bulamadı.
O direnemedi.
Onu ikna edemedim.
- Tom başka bir şey söyleyemedi.
- Tom, söyleyecek başka söz bulamadı.
Ona katlanamadım.
Tüm soruları cevaplayabildim.
Kapı kapanmazdı.
Gidecek başka bir yerim yoktu.
Fransızca konuşamadım.
Önleyemedim.
Keşke beni anlayabilsen.
Tom konsantre olamadı.
Tom'la konuşabildin mi?
Ben onu hemen hemen hiç anlayamadım.
Tom ona yardım edemedi.
Tom ona yardım edemedi.
Her şeyi göremiyordum.
Tom'u duyamadım.
Tom'u durduramadım.
Onu duyamadım.
Hiçbir şey hatırlayamadı.
Muammer Kaddafi yara almadan kurtuldu.
- Tom hiç piyano alamamış.
- Tom'un hiç piyanosu olmamış.
Tom artık bekleyemedi.
Leyla bir deveye binemezdi.
Güneşi görebilseydim gittiği yönü de görürdüm
Gözlerime inanamadım.
Tom Mary'ye sorunlu olduğunu söyleyebilir.
Tom Mary'nin sıkıldığını söyleyebilir.
Birincisi, karmaşık hayatın evrimleşmesine imkan sağladı.
Ta ki anlayana kadar.
ne kadar derinden izole edildiğimi ve hep öyle olduğumu
Bu kopuklukta bağlantı buldum.
Ay'ı açıklamanın yolu belki de buydu.
Bu konuda hiçbir şey yapamazdınız.
Ondan sonra da ellerinden kurtulamadım.
Ve düşünmek zorundaydım,
Zihnim tüm bunlarla başa çıkamıyordu.
Ben uyuyamadım.
- Keşke yapabilsem.
- Keşke yapabilsem!
Keşke sihir kullanabilsem.
O, dizlerinin titrediğini hissetti.
Acıya güçlükle katlandım.
Yüzük hiçbir bir yerde bulunamadı.
Onun sorunu çözmesi kolaydı.
Yaralı asker güçlükle yürüyebiliyordu.
Satır aralarını okuyabilirim.
O, cümleyi anlayamadı.
- Başka bir lokma yiyemedim.
- Bir lokma daha yiyemedim.
O bunu yapabilirdi!
O soruyu cevaplayamadı.
Ağaç her an düşmeye hazırdı.
Birincilik ödülünü kazanabildim.
Kulaklarıma inanamadım!
Soruların hepsini cevaplayamadım.
Ben onun evini bulamadım.
Keşke yüzebilsem.
- Ben bir çocukken iyi yüzebiliyordum.
- Bir çocukken iyi yüzebiliyordum.