Translation of "Zichtbaar" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Zichtbaar" in a sentence and their turkish translations:

De taal is zichtbaar.

Dili, gözle görülür hâlde.

Dat is kilometers ver zichtbaar.

Bu kilometrelerce öteden görülür.

Overdag zullen ze zichtbaar zijn voor alle roofdieren.

Sabah olunca tüm avcılar onları görebilir.

Dus niet alleen is het effect bijna onmiddellijk zichtbaar,

Yani, çok hızlı bir şekilde etki göstermesinin yanında

Deze golflengten zijn niet zichtbaar voor mensen en apen.

Bunlar, insan ve maymunların görebildiği aralığın ötesindeki dalga boylarıdır.

Dit griezelige licht is voor de mens niet zichtbaar.

Bu ürkünç ışık, insan gözüyle görülmüyor.

Maar het maakt ze ook zichtbaar. De meeste jachten mislukken.

Aynı zamanda onları ele veriyor. Çoğu av hüsranla sonlanıyor.

Ik kan 't in de sneeuw aanbrengen, zichtbaar vanuit 'n helikopter.

Yukarıdaki helikopterin görebileceği şekilde kara yazabilirim.

Ik kan 't in de sneeuw aanbrengen, zichtbaar vanuit een helikopter.

Yukarıdaki helikopterin görebileceği şekilde kara yazabilirim.

Bij helder weer is de kust van Estland zichtbaar vanaf Helsinki.

Açık havada, Estonya kıyısı Helsinki'den görülebilir.

- De toren is zichtbaar vanaf hier.
- De toren kan vanaf hier gezien worden.

Kule buradan görülebilir.

...dat tot 16 meter kan toe- en afnemen. Als het eb wordt, worden rotsbassins zichtbaar.

En yüksek ve en alçak seviyelerinin arasındaki fark 16 metreyi bulabilir. Gelgitler çekilirken arkalarında kayalık havuzları bırakır.

Die wordt pas zichtbaar in het donker. Het rif dat baadt in blauw licht onthult wat er aan de hand is.

Bu savunma ancak karanlık çökünce belli olur. Resife mavi ışık vurunca neler olduğu gözler önüne serilir.