Examples of using "Kilometers" in a sentence and their turkish translations:
Çoğu kilometrelerce yol tepmiştir.
Bu kilometrelerce öteden görülür.
O kurt kokumu kilometrelerce öteden alabilir.
Altı milde kaç kilometre vardır?
Tüneller dağların altından kilometrelerce uzanıyor.
Bu ufak yarasalar, açan çiçeklerin peşinde...
Fakat kuru ve sıcak havalarda sanki kilometrelerce sürerdi.
ve kilometrelerce uzunlukta dönüp dolaşan labirentlerle
Buraya ulaşmak için her yıl binlerce kilometre katediyorlar.
Ekip, bana hızlı yol katedebileceğim bir şey getirebilir misiniz?
Enerjisini son damlasına kadar harcayarak tek gecede birkaç kilometre uçacak.
Burası dik uçurumları olan kumtaşı kayalıklarla ve kilometrelerce uzunlukta dönüp dolaşan labirentlerle
Bunu aştıktan sonra, hâlâ kilometrelerce uzakta olduğunu fark ediyorsunuz.
O kurt kokumu kilometrelerce öteden alabilir. Muhtemelen şimdiye kadar kokumu almıştır!