Examples of using "Weigeren" in a sentence and their turkish translations:
Reddetmeliyim.
Entegre olmayı reddediyorlar.
Ben isteğinizi reddetmeliyim.
Kim böyle bir öneriyi reddeder?
Topluma entegre olmayı reddettiler.
Onu o öneriyi reddetmesi onun için mantıklı olurdu.
Bana reddedemediğim bir teklif yaptılar.
Tedaviyi reddetme hakkınız her zaman var, ama tercihinizin bu olması durumunda yaşanabilecek olası sonuçlarla ilgili açıklama yapmak durumundayım.