Translation of "Zo’n" in Turkish

We hadden allemaal zo’n honger.

Hepimiz çok açtık.

Wie zou zo’n aanbod weigeren?

Kim böyle bir öneriyi reddeder?

Zo’n man kan men niet vertrouwen.

Böyle bir adama güvenilmez.

Ik zal nooit meer zo’n fout maken.

Böyle bir hatayı tekrar asla yapmayacağım.

Ik vraag me af of zo’n machine bestaat.

Acaba öyle bir makine var mı?

Tom is toch niet zo’n heel goede danser?

Tom çok iyi bir dansçı değil, değil mi?

Je zult wel moe zijn na zo’n lange reis.

Böyle uzun bir yolculuktan sonra yorgun olmalısınız.

- Het is een heel treurig verhaal.
- Het is zo’n triest verhaal.

Bu öylesine hüzünlü bir hikaye.

- Je hebt zo een mooi huis.
- Je hebt zo’n mooi huis.

Böylesine güzel bir evin var.

Ik maak me zorgen of ik al dan niet zo’n zware taak aankan.

Böyle büyük bir işle başa çıkabilip çıkamayacağım konusunda endişeliyim.

- Waarom heb ik niet zo een vriend?
- Waarom heb ik niet zo’n vriend.

Neden öyle bir arkadaşım yok?

Ik heb Engels wel een tijdje niet gesproken, maar ik gebruik graag de gelegenheid om te converseren met zo’n prettig gezelschap als dat van jou.

Bir süredir İngilizce konuşmadım, ama sizin kadar güzel biriyle sohbet etmekten büyük zevk alırım.