Examples of using "Vermoeidheid…" in a sentence and their turkish translations:
Ney sadece içgüdüsel bir taktikçi değildi ve görünüşe göre korku ya da yorgunluğa karşı bağışıktı…
O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi.