Translation of "Peru" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Peru" in a sentence and their turkish translations:

Ik woon in Peru.

Peru'da yaşıyorum.

Hij vertrekt morgen naar Peru, nietwaar?

Yarın Peru'ya hareket ediyor, değil mi?

Gaat hij morgen niet naar Peru?

O yarın Peru'ya gitmiyor mu?

Volgens de krant was er een aardbeving in Peru.

- Gazeteye göre Peru'da bir deprem oldu.
- Gazetede, Peru'da deprem olduğu yazıyor.

Neem dit boek. Het gaat over de indianen van Peru.

Bu kitabı al. O, Peru'nun Yerli Amerikalıları hakkında.

Ze bouwden hun rijk ongeveer vijfhonderd jaar geleden in Peru.

Onlar yaklaşık beş yüz yıl önce Peru'da imparatorluklarını kurdular.

We hebben gezegd dat we vijf jaar in Peru zijn geweest.

Beş yıldır Peru'da olduğumuzu söyledik.

Het grootste meer van Zuid-Amerika, het Titicacameer, ligt in Peru.

- Güney Amerika'nın en büyük gölü, Titicaca, Peru'da bulunur.
- Titicaca Gölü, Güney Amerika'da en büyük göl, Peru'dadır.

Het Titicacameer, het grootste meer van Zuid-Amerika, ligt in Peru.

Titicaca Gölü, Güney Amerika'da en büyük göl, Peru'dadır.

- Peru is, na Brazilië en Argentinië, het derde grootste land van Zuid-Amerika.
- Peru is na Brazilië en Argentinië het op twee na grootste land in Zuid-Amerika.

Peru brezilya ve arjantinden sonra güney amerikanin en büyük üçüncü ülkesidir.

Ik ga naar Peru en trouw met een indiaanse vrouw. Ik kom nooit meer terug naar deze stad! Nooit!

Peru'ya gideceğim ve yerli bir kadınla evleneceğim. Bu şehre asla geri gelmeyeceğim! Asla!